Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Bir falcıya gidiyorsunuz, sevgilinizin sizi üzeceğini söylüyor. Belki, o an için inanmak istemiyorsunuz. Ama kendinizi bir an üzülüyor buluyorsunuz. Falcı geleceğinizi mi bildi yoksa sizin bilinçaltınız o kaydı aldı ve size yaşattı mı?
Kendini gerçekleştiren kehanet kavramına göre; olumlu yada olumsuz herhangi bir beklenti, içeriğini doğrulayacak bir davranışı ortaya çıkartarak olayın sonucunu etkilemektedir. Kısaca, kehanetler kendi gerçekliğini yaratır.
Reklamlarda, futbolda, yarışmalarda, film ve kitaplarda kendini gerçekleştiren kehanetlere çok sık rastlarsınız. “Türkiye’nin en iyi … markası” derken kişilerde bir algı oluşturulur mesela. Film veya kitaplarda kahraman “başım belaya girecek” der ve belayı kendine çeker.
Günlük hayatta bizler de, “Bu gün üzerimde bir uğursuzluk var” deriz bazen. Sanki her şey sözleşmiş gibi üst üste gelir. Bir şeyler ayağımıza dolanır, randevumuza geç kalırız, birileriyle tartışırız vs. gibi olaylar birbirini izler. Aslında bunların hiçbirisinin olmasını istemeyiz, ancak bilinçaltımıza attığımız düşünce farkında olmadan hal ve hareketlerimize yansır. Etrafta bizi kötü hissettiren şeyler algı alanımıza girer.
Falcılar, en iyi hipnozculardır. Onu geleceğinize dair bir şey söyleyeceği beklentisiyle dinlediğinizde, dediklerinin kendini gerçekleştirmesi yüksek olasılık dahilindedir.Bunun nedeni: Beklenti oluştuktan sonra zihinsel canlandırmalar yapılmasıdır. Çoğu zaman bunun farkında bile olunmaz. Bilinçli yada bilinçsizce yapılan zihinsel canlandırmalar beyindeki nöronları etkiler. Belli bir zaman sonra bu etki davranışlarla kendini gösterir.
Diyelim yapacağınız işte yada ilişkinizde kendinize yeterli güven duymuyorsunuz. Bu gerçekleşmesini istemediğiniz bir şey olsa bile, beklentinizin gerçekleşme olasılığı yüksektir. Yapamayacağınızı düşünüyorsanız haklısınız, yapacağınızı düşünüyorsanız da haklısınız. Her iki ihtimal de olasılık dahilindedir.
‘Pygmalion etkisi’, olarak da geçen kendini doğrulayan kehanet, beklentilerin nasıl davranışa dönüştüğünü açıklayan psikolojik bir olgudur. Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı ilk olarak 1948 yılında Kolombiya Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde ele alınmıştır. Buna göre insanlar kehaneti doğrulayacak şekilde davranmaya başlarlar. Modern yaklaşıma göre de kehanet doğru veya yanlış değildir, ancak olasılıklar kişinin bilinçli veya bilinçsiz hareketleri ile olası hale dönüşmektedir. Kuantum fiziğinde yapılan deneyleri de buna göre düşünebilirsiniz.
Kendinize verdiğiniz telkinler de kendini gerçekleştiren kehanet olarak çıkar karşınıza. Sürekli “ben sakarım” derseniz bir süre sonra sakarlıklar yaptığınızı fark edersiniz.
“Asla, böyle biriyle olmam” derken bile kullandığınız kelimelerin farkında olun. Bilinçaltı, olumsuzu algılamayıp, olmak yolunda bir kayıt işler. Ve bir gün asla yapmam dediğiniz şeyleri yaparken bulursunuz kendinizi.
Eşinize, çocuklarınıza, arkadaşlarınıza söylediğiniz sözler, verdiğiniz telkinler onların davranışlarını etkiler. Çocukken sürekli beceremezsin, yapamazsın gibi şeyler duymuşsanız belki şu anda bazı şeyleri yapamayacağınızı düşünmeniz bu kayıtlarla ilgilidir. İnsanların çoğu yetişkin biri olduğunda da geçmişte zihnine işlenmiş olan bu inançları yaşamında doğruluğuna kanaat getirmeye başlar. Çünkü biz bilinçaltımızda neye inanmışsak bir süre sonra kendini gerçekleştiren kehanet olarak karşımıza çıkacaktır. Birçok insan bunları değiştirmeyi bilmediği için hayatını zihnindeki sınırlar içinde geçirir.
Kendini gerçekleştiren kehaneti, yaptığım bir sunumda deneyimlemiştim. Bir an için söyleyeceklerimi unutup, dilim dolaşırsa diye geçmişti aklımdan ve bir anda o düşüncemi deneyimledim. Daha sonra başka bir eğitimde söylemek istediklerimi en anlaşılır şekilde ifade etmeye ve başarıya odaklandım. O eğitimin sonunda beklentimin bile üstünde takdir görmüştüm.
Kendini gerçekleştiren kehaneti sadece olumsuzluklar için düşünmeyip, olmasını istediğiniz konular için de harekete geçirebilirsiniz. Hipnoterapide, panik atak, anksiyete, fobiler ve bir çok psikolojik rahatsızlığın giderilmesinde kendini gerçekleştiren kehaneti olumlu lehinize kullanabilmek mümkün. Tabi, bunun etkili olması için öncelikle bilinçaltınızdaki negatif kayıtların temizlenmiş olması önemli. Aksi takdirde zihin, bilinçli olarak ne kadar isteseniz de yaşanmışlıkların etkisiyle olumsuza yönelir.
Kendinize söylediğiniz sözler, zihninizde geçirdikleriniz; kaderinizi, mutluluğunuzu, başarınızı etkiler. Düşünce ve zihinde canlandırma gücünüz başı boş bırakılmayacak kadar önemlidir.
*** Gonca Kubat ***
Düşüncelerinizi ve zihninizi istediğiniz şekilde kullanmayı ve onları yardımcınız haline dönüştürmeyi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurun, daha iyi bir hayat için adım atın.