fbpx

Düşük Enerjiden Çıkmak Frekansı Yükseltmek

Enerjimiz; ilişkilerimizi, sağlığımızı, bereketimizi, şansımızı etkiler. Bunun bilimsel açıklaması rezonans yasasıdır. Bu yasaya göre aynı frekansta bulunan enerjiler birbirine doğru çekilirler.

Örneğin; bir ortamda çok güzel/yakışıklı bir kişi size itici gelebilir. Bunun sebebi ise o kişilerin enerjisinin düşük olmasından kaynaklanır. Görüntüsünü beğenmeseniz de ilginizi çeken ve iletişim kurmak istediğiniz kişinin; sizi çekme nedeni enerjisinin yüksek olmasıdır.Enerji düştükçe fiziksel, duygusal ve ruhsal rahatsızlıklar artar. Bolluk bereket azalır. İlişkiler bozulur. Yoksul birinin aniden çok fazla paraya sahip olduğunda bunu uzun süre tutamaması ve parayı verimli kullanamaması, para kaybeden bir zenginin ise kaybettiği zenginliğe tekrar kavuşması; o kişilerin bolluk bereket enerjisine uyumuyla ilgilidir.

Biz hangi enerji düzeyindeysek o enerji seviyesindeki olay ve kişileri hayatımıza çekeriz.

O nedenle isteklerimizi sadece düşünmek yetmez; onların enerjisine de uyumlanmamız gerekir.

Neler Enerjiyi Etkiler?

* Enerjinizi düşük hissediyorsanız öncelikle sağlık kontrollerinizi yaptırın. Bazı gıdalara karşı duyarlılığınıza, hormonlarınıza, vitamin değerlerinize baktırın. Çoğu zaman gözden kaçırılan D vitamini eksikliği bile hayatı zorlaştırmaktadır.

* Çok yemek, çok uyku, hareketsiz bir yaşam sürmek enerjiyi düşürür.

* Gereksiz olan her şey enerjiyi tüketir. Gereksiz eşyalar, gereksiz kalabalıklar, gereksiz sözler enerji israfıdır. Hayatın her alanında sadeleşmek enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlar.

* Radyasyon, kimyasallar, katkı maddeleri, genetiği bozulan gıdaların yanı sıra duygu ve düşünceler de bedenin frekansını bozabiliyor.

* Araştırmalarda olumsuz düşüncelerin insan frekansını 12 MHz kadar düşürdüğü, olumlu düşüncelerin frekansı 10 MHz kadar yükselttiği tespit edilmiştir. Sağlıklı bir insan vücudunun 62-68 MHz’lik bir frekans aralığı olup, hastalık ve rahatsızlıklar 58 MHz’de baş göstermektedir.

* Geçmiş ya da gelecek için duyulan kaygılar enerjiyi aşağı çeker ve içinde bulunulan an’ın tadını çıkartmaya engeldir.

* Birini ya da bir olayı sürekli düşünmek enerjiyi ona akıtır. 100 birim enerjiniz olduğunu varsayın. Eğer bu enerjinin önemli bir bölümünü belki 20 belki 60 birimini o kişiye veya bir olaya veriyorsanız enerjinizin de düştüğünü fark edersiniz. Travma terapilerinde duygu boşaltıldığı için kişi aynı olayı düşündüğünde yoğun duygular hissetmez, olaya nötr olarak bakabilir. İlişkilerle ilgili olarak yapılan affetme, bağ kesme gibi çalışmalardan sonra, kişi enerjisini geri aldığı için hafifler. Hatta kişinin duygu frekansı değiştiği için karşıdaki kişinin de ona karşı davranışları değişir.

*Dedikodu yapan pozitif enerjisiyle dedikodusu yapılanı beslerken, olumsuz düşünceler negatif duygu üretir ve bu da enerjiyi aşağı çeker.

*Her enerji çıktığı kaynağa geri döner. Bir başkasına nazar, kıskançlık, haset enerjisi ile bakmamaya dikkat edin. Bazı insanlar büyü ile sevdiklerini etki altına alarak rahat edeceğini düşünür. Büyülerin etkileri geçicidir ve bir süre sonra yapılana geri döner.

*Yalan söylemek kas gücünü bile etkiler. Kinesiyolojide (kas testinde) yalan söyleyen kişi direnemez ve beden bırakır.

* Suçluluk duyguları, pişmanlıklar, keşkeler enerjiyi düşürür. Mükemmel olamayacağınızı kabul edip, kendinizi affettiğinizde enerjiniz yenilecektir.

* Birilerine öfkelenip, ona beddua ettiğinizde nöronlarınızın enerji hafızasına negatif duygu yükleyerek kendinize kötülük yapmış olursunuz. Bilinçaltı her şeyi kendisine alır. İnsan ne yaparsa kendine yapıyor. Kızsa da, üzülse de, affetse de enerji insanın kendisini etkiliyor.

* Stres, depresyon, endişe, kaygı ve diğer negatif duygular enerji seviyeniz üzerinde ağır bir yük oluşturur. Bu duygularla başa çıkmayı öğrenin, gerekirse destek alın.

Yaşanılan duygusal dengesizlikler uzun sürdüğünde frekans bozulur, yeniden dengeye gelmek için duygularını fark etmek ve çözmek gerekir. Her duygunun bir frekansı vardır. Duygu ve düşüncelerini yönetmeyi öğrenen kişiler, zaman zaman bozulan frekanslarını yeniden daha kolay dengeleyebilir.

Birçok hastalığın nedeni zihinseldir ve duygularla bağlantılıdır. Biz yoğun duygular yaşadığımızda nefesimizi tutarız, kaslarımız gerilir ve bu duygular bedenimize de kaydolur. Yaşanılan benzer duygular da bu kayıtları titreştirir. Biriken bu duygular titreştikçe güçlenir, yoğunlaşır. Kaydolan organlarda bozukluklara neden olur. Duygu odaklı terapilerde duyguların boşaltılarak dönüştürülmesi sağlanır.

Beden, zihin ve ruh bir bütündür.

 

Enerji Nasıl Yükseltilir?

*Enerjiyi yükselten en temel unsur; öncelikle sağlıklı beslenmektir. Dengeli ve bedene yararlı besinlerle beslenmek enerjiyi olumlu etkiler. Ayrıca, doymadan önce yemek yemeyi bırakmaktan birçok öğretide bahsedilir. Bedene gereğinden fazla yük yüklemek ve zararlı besinler tüketmek; onu yorarak, erken yaşlandıracaktır.* Güneş üzerine doğmadan uyanmak, temiz hava, düzgün nefes enerjinin düzenli akmasını sağlar. Derin nefes almak; kandaki oksijen seviyesini artırır ve stresi ve yorgunluk hissini azaltmaya yardımcı olur.

*Özellikle sabahları yapacağınız fiziksel egzersizler gün boyu daha zinde olmanızı sağlar. Fiziksel aktivite kan hücrelerini oksijenle doldurarak, bedenin salgıladığı serotonin hormonu sayesinde daha keyifli bir gün geçirmenizi sağlayacaktır.

* Dans etmek, enerjiyi arttırır, serotonin ve dopamin seviyelerini ayarlar. Dans ayrıca, kişilerin kendini fark etmesine, dönüşmesine, duygusal, zihinsel ve fiziksel sorunların bütünsel olarak iyileşmesine olanak sağlar.

* Zihinsel egzersizler ise nöron bağlantılarını geliştirir, zihni genç tutar. Stratejiye dayalı oyunlar oynamak problem çözmede ve kritik düşünme yeteneğini geliştirmede yararlı olacaktır. Zihni geliştirmek için ayrıca dil öğrenebilir, kitap okuyabilir, yazı yazabilirsiniz.

* Birçok kadim öğreti toprak ve su ile temastan bahseder. Üzerinizde çok fazla negatiflik hissettiğinizde duş alabilir, çıplak ayakla toprakta yürüyerek elektriğinizi atabilirsiniz. Ayrıca, gün içinde aralıklarla su içerek vücudu susuz bırakmamaya özen gösterin.* Sabah yataktan kaldıracak bir amaç enerji değiştirir. Kendinizi motive edecek, hayatınıza anlam katacak bir amaç bulduğunuzda enerjinizin daha çok olduğunu hayretle fark edeceksiniz.

* İlham veren şeyler okumak, izlemek enerjiyi tetikler.

* Meditasyon ve ibadet evrenin enerjisiyle/ilahi kaynakla bağlantıya geçmeyi sağlayarak enerjiyi yükseltir.

*Müzik ruhun gıdasıdır, evet ama bu gıda zehirli de olabiliyor, besleyici de. Hangi tür müzikleri dinlediğiniz çok önemli. Acı, hüzün, hayatın kurbanı, mutsuz hissettiren sözler zihinde olumsuz kayıtlar oluşturur.  Müzikle gelen telkini almak daha kolaydır. Bir de müzik endüstrisi 440Hz de müzik yayınlar. Bu kişiyi gergin, güçsüz, kederli hissettirir. 432Hz frekansının doğanın matematiksel yapısıyla daha büyük bir uyum içinde olduğu saptanmıştır. Klasik müziklerin bu frekansta olduğu görülmektedir. 432Hz e çeviren programları kullanarak dinlediğiniz müziklerin frekansını değiştirebilirsiniz.

* Affetmek, kanınızdaki zehri çıkartmak gibidir. İnsanı, öldüren yılanın sokması değil, kanına giren zehirdir. Kendini seven insan; kendini ve başkalarını affetmeyi ve enerjisini geri almayı bilir.

* Şükreden ve teşekkür eden insanların daha fazla serotonin salgıladıkları araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Yani şükür ve teşekkürü bilenler daha mutlu bir yaşam sürüyor.

* İçinizdeki çocukla bağlantıda olun, onun sesine kulak verin. İçinizdeki çocuk; kendinize değer vermenizi, küçük şeylerden mutlu olmanızı, hüznünüzü de coşkunuzu da yaşamanızı ister. Pek çok duygusal sorunun çözümü geçmişle ve içinizdeki çocukla barışmaktan geçer.

 

*Gonca Kubat

 

Enerjini düşüren duyguların etkisinden çıkarak, frekansını yükseltip daha kaliteli bir yaşam sürmek için aşağıdaki formu doldurabilir, sana uygun çalışmalar hakkında bilgi alabilirsin.

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir