Aile ve Atalarımızdan Taşıdıklarımız

Yaşadığın anlam veremediğin olay ve duygular direk seninle bağlantılı olmayabilir. Atalarının tamamlayamadığı işleri, döngüleri çözülmek için sende ortaya çıkmış olabilir. Kendini bir yere ait hissetmeme, yalnızlık, dışlanmışlık, derin mutsuzluk, kendini yok etme isteği, haksızlığa uğradım duyguları, bereketsizlik deneyimleri, ilişkilerde yaşadığın döngüler… Belki de bu duygular senin kendi geçmişinden çok daha öte.

Bununla ilgili olarak ailene ve atalarına dön, “bu his bana mı ait, başkalarından mı geldi” diye düşün. Ailedeki döngüleri incele, seninkilerle benzerliklerini fark et. Bir danışanım, “ailede bütün kadınlar 30lu yaşlarda boşanmış, ben de öyle demişti.” Kararlarımızı her zaman kendi bilincimizle vermeyiz, geçmişte yaşadıklarımızdan, atalarımızdan, kozmik bilinçten etkileniriz. Hatta bilinçdışı bir şekilde atalarımıza benzer deneyimlere çekilir; “bak, ben de senin gibiyim, acını paylaşıyorum” deriz.

Ailede, atalarda kızdığımız kişilerin yaşadığı deneyimlere çekiliriz. Çocuk eşini aldatan ebeveynine kızsa da, onun yaptığını yaparken bulabiliyor kendini. “Asla yapmam” dediğini hayatın içinde, hangi bilinçle nasıl yapılabilir olduğunu fark ediyor. Bazen de değiştiremediği ebeveynini, bilinçaltında değiştirme hayali olduğundan, kendine bunları yapacak partneri çekerek onu değiştirebileceğini düşünüyor. Alkolik, kumarbaz, çalışmayan eşleri olan danışanlarımın babalarında kızdıkları özelliklerin olduğu kişileri hayatına çekmelerinin rastgele olmadığını gördük.

Bir şeyi görmezden gelmek, reddetmek durumu çözmez. Diyelim ailede kumarbaz, dolandırıcı ya da beceriksiz adledilen biri var ve onu dışladınız veya yok saydınız. Ataların kayıtları anlaşılmak ve şifalanmak için başka nesillerde kendini gösterecek.

Atalarımızı yok saymamak, ne yaşamış, ne yapmış olurlarsa olsunlar yargılamamak ve bugün bizleri hayata getirmek uğruna verdikleri mücadele için onları onurlandırmamız gerekir. Bu onların haklı olduğu anlamına gelmiyor. Ataları suçlamak durumu kanserleştireceği gibi kişiyi de kurban durumuna sokar. Bir şeyi çözmenin ilk koşulu onu anlamaktır. Atalarımız kendi bilgileri, idrakleri dahilinde ve yaşam şartları içinde bildiklerini yaptılar.

DNA’nın hafızasının olduğu ve atalarımızın yaşadıklarının da burada kayıtlı olduğu artık kabul edilen bir gerçek. Nasıl ki genetik hastalıklar aileden geçiyorsa duygu ve düşünceler de benzer şekilde geçiş yapabiliyor. Araştırmalar atalarımızın bazı korkularının genetik yolla geçtiğini göstermektedir. Aslında bu durum sonraki nesli koruma amaçlı. Kıtlık, savaş gibi deneyimlerin kayıtları böyle bir olasılığa karşılık bu türün tedbirli olması yönünde bir nevi uyarı. Bunlarla ilgili hayvanlar üzerinde yapılan birçok deney var. Kararında korku bizi uyanık tutarak önlem almayı sağlarken, yersiz ve abartılan korku yaşamı kısıtlar. Enerji kaybolmaz, ancak dönüştürmek mümkün; tıpkı maddenin katı, sıvı, gaz haline geldiği gibi içinde bulunulan duruma göre sağlanan uyum ve esneklikle dönüşüm sağlanabilir.

Atalarla ilgili olarak şu ara oldukça popüler olan aile dizimi dışında başka yöntemler de var. “Elimi neye atsam kuruyor, alacaklarımı alamıyorum, gelecek olan para gelmiyor” gibi sıkıntılar yaşadığını söyleyen bir danışanımla regresyon seansımızda dedesinin yaptığı bir haksızlığı gördü. Sonra annesine gidip durumu sorduğunda öyle bir yaşanmışlığın olduğunu öğrendi. Bir başka çalışmada çalıştığımız duygu danışanımı yollarda sefalet içinde göç eden atalarına götürmüştü. Derinlerde hepimiz birbirimizle bağlantı halindeyiz ve derin zihnimizle bağlantı kurduğumuzla varoluşsal bilgilere ulaşabiliriz.

Regresyon seanslarında hissedilen duygu her zaman belli bir inançla açıklanmayabilir. Kimi kendinin yaşadığı bir olay olurken, kimi ata kayıtları çıkar, kimi geçmiş yaşam der, hatta izlenilen bir filmin kaydı bile olabilir. Morfogenetik alandan hiç tanımadığımız birinin acısını da hissedebiliriz. Bizler birbirimize görünmez bağlarla bağlıyız. Yakılan bir ormanın, doğayı ve gelecek kuşakları olumsuz etkilediğini biliriz. Geçmişte yapılanların geleceği etkilediğinin farkında olarak, bugün hareketlerimize dikkat etmemiz gerektiğinin idrakinde olmamız önemli. Regresyon, nlp, hipnoterapi, meditasyon, aile dizimi, ataları onurlandırmak, iyilik hareketleri, doğaya, canlılara katkı sağlamak gibi çok farklı yöntemlerle etkilerden arınmak mümkün. Geçmiş, gelecek ve şimdi iç içedir.

Atalarımızdan sadece korku, hak yeme, lanet gibi olumsuz enerjiler değil, yaptıkları iyilikler, güzellikler sebebiyle besleyen enerjiler de etkiler. Havadan gelmiş gibi görünen bir para, belki de atanızın bir yetimi sevindirmesiyle bağlantılı olabilir. Geçmişte olanlara müdahale edemiyor gibi görünsek de, kendi yaptığımız çalışmalar, farkındalık ve iyiliklerle gelecek neslimize güzel enerjiler sağlayabiliriz. Geçmişte dikilen bir ağacın gölgesi, meyvesi bugün nasıl sana fayda sağlıyorsa şimdi diktiğin bir ağaç geleceğini besler.

Atalardan gelen kayıtlar; sağlıktan, özel ve sosyal ilişkilere, para ile kodlardan bolluk berekete kadar hayatın her alanını etkilediği için kollektif bir katkı sağlamak amacıyla hazırlamış olduğum “Atalara Saygı ve Atalardan Gelen Yüklerden Özgürleşme Meditasyonu” nu linkten kulaklıkla uzanarak dinleyebilirsiniz.

Atalara Saygı ve Atalardan Gelen Yüklerden Özgürleşme Meditasyonu – YouTube

*Beliz Gonca Kubat

Farkında olarak veya olmayarak taşıdığın yüklerden arınmak, yaşamla ilişkini şifalandırmak için detaylı bilgi almak  istersen başvuru formunu doldurabilirsin.