Hayatı Zorlaştıran Kaybetme Korkusu

“Aradım, telefonu açmadı, ulaşamadım, merak ettim, o kadar mesaj attım, cevap yazmadı, dönüş yapmadı, endişelendim, panikledim, kızdım, üzüldüm, sinirlendim, huzursuz oldum…”.

Kimi sevdiğini, kimi varlığını, parasını, kimi işini, kimi sağlığını kaybetmekten korkar.

Aslında bu duygular geçmişte yaşanılan bir duyguyu titreştirmesi ile ilgili. Geçmişte yaşanılan kayıplar, daha sonra ilişkilerde de etkisini sürdürebiliyor. Danışanlarımla kaybetme duygularını hissettiklerinde bedenlerindeki semptomlarını da sorarım. Karnım sıkışıyor, sanki içim çatlayacak gibi, karnımdan yukarı çıkan yanma duygusu, bağırsaklarım hareketleniyor, alt karın bölgesinde ağrı, kımıl kımıl çok yoğun bir duygu… Bunun gibi semptomlar yoğun yaşanıyorsa o duyguların titreşimi insanı geçmişteki olaya götürebiliyor. Çünkü insan beklemediği bir durum karşısında nefesini tutar, bedenini kasar ve bu da bedene kaydolur. Çözülmeyen birçok duygu uzun vadede bedende de tıkanıklık ve rahatsızlıklara neden olabilir. Regresyonda duyguları izleyip geçmişe doğru gittiğimizde “Çocukken babaannem ölecek gibi geldi, yalnız bırakmışlar, kuzenimi kaybettim, annem beni bırakıp gitti sandım, kardeşim hasta, eski erkek arkadaşım her şey iyi giderken bir anda telefonlarımı açmaz oldu, hayal kırıklığına uğradım, eşim beni aldattı…” gibi zihin yoğun duygu hissedilen bir ana gitti.

Zaman ilerledikçe alttaki duygunun travması çözülmediyse ufacık bir emare o duyguyu titreştirmeye yetebiliyor. Bazı danışanlarım, sanki ona bir şey olacak gibi geliyor ve kaybetmişçesine ağlayıp üzülüyorum diyor. Kaybetme duyguları çocukken ebeveynlerin büyütme tarzlarıyla da alakalı olabiliyor: bağımlı yetiştirmek, dış dünyanın tehlikeli, güvenilmez olduğuna inandırmak…

Yoğun yaşanan bir kaybetme duygusu insana normalde yapmayacağı, bilinçli zihniyle yapmayacağı şeyler yaptırtıyor. Fedakarlıklar, kendinden taviz verme, psikolojik ve fiziksel şiddete katlanma, kişiyi her yerden takibe alma, takıntı haline getirme durumuna da gelindiyse bir destek alınarak bu durumdan çıkmak kolaylaşabilir.

Kaybetme korkusu öyle bir psikoloji ki, yeme içmeden, bağırsakları da etkilediğinden kilo ile sorunlara kaygı, güvensizlik, öfke, anksiyete, uykusuzluk depresyona da yol açabiliyor.

Aslında insanın kaybetmekten korktuğu; kaybedilen kişinin kendisinden öte hissettiği duygular: Sevilme, onaylanma, değerli hissetme, yalnızlığın giderilmesi, mutluluğu kaybetmek, yetersizlik, başarısızlık, çaresizlik, suçluluk, sevdiklerinden ayrı kalmak istememek…

Neler yapılabilir?

  • Kaybetmeyi tetikleyen geçmişin duyguları dönüştürülebilir. Dönüştürmek, duygunu kabullenmekle başlar.
  • İnsan, yaşamında her zaman yanında olacak olanın kendi olduğunda bilincinde kalarak değerini bilmeli. En değerli şeyi kendini kaybetme.
  • Hayatının merkezine bir kişi koymak yerine farklı aktivitelerle de ilgilenilmeli.
  • Kaybetme korkusunu düşük dalga frekansı olduğundan, kendini gerçekleştiren kehanet olmaması için olumlu duygulara odaklanmalı.
  • Kendine karşı tarafın bakış açısıyla bakarak, karşıdakini baskılarla sıkmamalı.
  • Mutluluğunuzun kendinizden başkasının elinde olmadığını anlayın.
  • Hayatta her şeyi kontrol edemeyeceğini de idrak edip akışta yaşamayı, kabule de geçmeyi öğrenmeli.

Hayatta hiçbir şeyin sahibi olmadığını bilmek, bir şey seninleyken değerini göstermek, günün birinde giderse de hayatın sonu olmayacağını anlamak insanı kaybetme korkularından uzaklaştırır.

#goncakubat

Paniklettiren kaybetme korkularından özgürleşmek için sorununa özel yapılabilecek çalışmalar hakkında ücretsiz öngörüşme için başvuru formunu doldurabilirsin.

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir