İlişki Travmalarının Üstesinden Gelmek
İlişki travmaları; yaşadıklarınızın üzerinizde bıraktığı yoğun duygusal etkilerdir ve genellikle çok acı verir. İlişki travmaları; beklenmeyen bir söz işitmek, şiddet, istismar, aldatılmak, terk edilmek, ilişkinin bitmesi gibi durumlar sonucunda oluşabilir. Bazıları yaşadığı travmalardan sonra güçlenip, değişirken bazıları da kendini bir döngünün içinde bulur. Bu bazen ebeveynlerle yaşanan bir ilişki olur bazen karşı cinsle bazen de arkadaşlarla.
Çocukluğunuzda istenilmemiş olabilir, sevilmediğinizi zannedebilirsiniz. İlişkinizde kaybettiğinizi düşünebilir, değersiz hissedebilirsiniz. Bunlar gerçekte böyle olmadığı gibi zihinsel bir algı olabilir, her ne olursa olsun bu duygulardan özgürleşmek de mümkündür.
Bilinçaltı zihin bir duyguyu geçmişte yaşanılan bir durumla bağdaştırır. Sevgilinin gidişi, küçükken annesinin çalışmak için yurtdışına gidişinde hissettiği terkedilme duygusunu titreştirir: “Zaten hep beni bırakıyorlar” genellemesine girebilir bilinçaltı. Arkadaş eleştirileri çocukken ebeveynlerinin aşırı eleştirel tutumlarını hatırlattığı için aşırı öfkelendirebilir. Erken yaşta sevdiklerini kaybetmiş olmak yoğun kaybetme korkuları hissettirebilir. Bu duyguların ilk oluştuğu anlara gitmek onları yönetmeyi kolaylaştırır. Regresyon gibi duygu odaklı terapilerde altta yatan duygular bulunarak onları anlayıp, boşaltma sağlanır. Kaygılar, korkular, güvensizlik, yetersizlik, değersizlik gibi birçok duygu hipnoterapi ile dönüştürülebilir. İyileşme süreci kişiye göre değişkenlik gösterebilir.
İlişkilerde kişiyi en çok üzen durumlardan biri yarım kalmışlık duygusudur. Psikolojide Zeigarnik etkisi olarak adlandırılır. Buna göre tamamlanmamış işler zihinde tamamlanmış işlerden daha fazla yer kaplar. Bu durum yarım kalan aşkların neden daha çok hatırlandığını açıklar. Terapilerde kullanılan yöntemlerden biri de gelecekten haber vermektir. Eğer gelecekteki haliniz ilişkinizin akıbetini önceden söylemiş olsaydı başınıza geldiğinde birden şok olmazdınız. Trans esnasında uygulanan bu yöntem; kişinin zihninde, olayı bildiği sonuca götüreceği için güvende hissettirir. Bir de önemli olan kişinin içinde kalan duyguları boşaltmasıdır. O kişiye karşı kızgınlık, kırgınlık, korku, kaygı, utanç, hayal kırıklığı gibi tüm duyguların çıkarılması affetmeyi kolaylaştırıcı olacaktır. Çoğunlukla bunları kişinin yüzüne söylemek yerine zihinsel düzlemde ifade etmek, bedendeki yerlerini de tespit ederek dışarı atmak olası birçok rahatsızlıktan kurtaracaktır. Ardından affetmek ve aradaki eterik bağı imgeleyerek kesmek özgürleştirici bir etki bırakır. Burada fark edilmesi gereken konu, kişiyi haklı olduğu için değil, kendi enerjinizi geri almak için affediyorsunuz. Duygular tam boşalmadan gerçekten affedilme de gerçekleşmiyor. Yapılan travma, affetme, bağ kesme çalışmalarının ardından ilişkilerde de düzelme yaşanabildiği gibi biten ilişkiler için de hafifleme hissedilmektedir.
*Gonca Kubat