İlişkilerde Mutsuzluğun Nedeni: Değersizlik ve Yetersizlik Duyguları
Her ilişki genelde güzel başlar. Ancak, kendini ilişki dışında eksik hisseden kişilerde bir süre sonra ilişkide kadın kendini değersiz hissederken, erkek de yetersiz hissedebiliyor. Şimdi neden böyle oluyor ona bakalım.
*Kadın ilgilenilmek, erkek takdir edilmek ister.
*Kadınlar üzüldüklerinde duygularını paylaşmaya ihtiyaç duyar, bir erkeğin desteğini ister. Erkekler ise kendileri üzüldüğünde yalnız kalmayı tercih ettiklerinden içgüdüsel olarak kadının da öyle olacağını zanneder.
*Erkek eksik ve yetersiz olmaktan korkar. Erkek kadının mutsuzluğundan kendini sorumlu tutabilir. Kadın, ona yetmediği duygusunu verdiğinde erkek kendini kapatır.
*Erkekler kendini yeterli, başarılı, güçlü hissetmek ister. Bir erkeğe istemeden öneride bulunmak onun kendi başına yapamayacağı iması verir.
*Erkekler kendilerine ihtiyaç duyulduğunu, takdir edildiğini hissettiğinde güçlenir, harekete geçer; kadınlar değerliliğini, sevildiğini hissettiğinde kalbini açar, bağlanır.
Birçok ayrılığın, boşanmanın, aldatmanın sebebi; kadının değersiz, erkeğin yetersiz hissetmesinden kaynaklanabiliyor. Günümüzde kadınlar, erkeğe sana ihtiyacım yok duygusu verdiklerinden erkekler kendini yararsız hissedebiliyor. Değersiz hissettirilen bir kadın, bir gün ona daha çok değer veren bir erkekle olmayı seçerken, yetersiz hissettirilen bir erkek ona kendini yeterli hissettiren bir kadını hayatına alabiliyor. Bu illa birilerini seçmek olmayabiliyor. Erkek kendini yeterli hissedeceği iş, kumar, bilgisayar oyunları gibi alanlara yönelebilir. Kadın da ya değerini yaşayabileceği işlere ağırlık veriyor ya da hayattan, zorluklardan yakınarak, karşı tarafı suçlayarak yaşadığı hissi aktarmaya çalışıyor.
Değersizlik ve yetersizlik duygularının kaynağı genelde çocukluğa gider. Kıyaslanmalar, güveni zedeleyen sözler, mükemmeliyetçilik, aşırı eleştiriler kişide ben bir şeyleri iyi bir şekilde yapamam duygusu oluşturabiliyor. Değersizlik duygusunun yoğun yaşanmasının altında taciz, şiddet, terk edilme gibi durumlar da sıklıkla çıkmaktadır. Geçmişte yaşanılan yoğun duygular dönüştürülmeden girilen ilişkilerde karşı taraftan gelen en ufak bir tetikleyici söz ya da davranış bu duyguları yeniden titreştirebilmektedir.
Zeynep, “kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadınım ama farklı kişilerle hep aynı sonu yaşıyorum, yalvararak geliyorlar, geldikleri gibi gidiyorlar. Kendimi değersiz hissediyorum.” diyerek yardım istemişti. Üç ilişkisinde de benzer şekilde olmuştu. İlişkilerinde karşı taraf başta çok istekli olurken, sonra uzaklaşıyordu. Sorunu hem koçluk olarak hem de duygu odaklı konuyu irdeledik. İlişkide değer görmek için aşırı verici davranıyordu, sonra da yoğun olarak hakketmemişlik duygusu yaşıyordu. Çocukluğunda ise sevilmesi için bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek büyütülmüştü. Bunları yapmadığında sevgi yoksunluğuyla cezalandırılıyordu. O nedenle onun bilinçaltı sevgiyi kendinden vermekle özdeşleştirmişti farkında olmadan. Elif de başarılı ve güzel bir kadındı ancak ilişkilerde yoğun değersizlik yaşıyordu. Elif, çocukken bir akrabasının tacizine uğramış. Hayatına giren erkekler de sanki tacizcisi gibi davranıyordu. Hayır diyemiyor, ama kendini de kullanılmış hissediyordu. Bu gibi durumlar mantıkla bilinse de hayata uygulama kolay olmuyor. Kalıcı bir değişim için çocukluktan beri yaşanan duyguların boşaltılması ve dönüştürülmesi gerekiyor. Çünkü, genelde insan mantıktan ziyade duygu ile hareket eder.
Ahmet, ilişkisinde kendini beceriksiz, yetersiz hissediyordu. Bu duyguları titreştirdiğimizde zihni babasının onu eleştirdiği ve amcasının çocuklarıyla kıyasladığı anlara götürmüştü. Şimdi yaşanılan yoğun duyguların temelinde, geçmişteki yoğun etkileyen olay ve duygular yatar. Cem, eşine yetemediğini, onu mutlu edemediğini düşünüyordu. Bu duyguların kaynağına gittiğimizde üvey annesinin ondan yemek yapmasını bekleyip, sonra da beğenmeyerek çöpe döktüğü sahneler canlandı. Şu anda da eşi ondan bir şeyler istiyor ve yapılanlardan memnun olmuyordu. Benzer duyguları daha önce bu kadar yoğun yaşamamış biri Cem ya da Ahmet kadar etkilenmeyecektir.
Geçmişin ağırlık eden duygularını çözen ve dönüştüren kişiler ilişkilerindeki duygusal dengelerini korurlar. Kişinin kendine saygı duyması başkalarından saygı almasını sağlar. Karşı tarafa verdiği frekans da değerli olduğu şeklinde olacağı için hayatına çekeceği kişi ve davranışlar da o yönde olacaktır.
*Gonca Kubat
Hayata dair kendinizin farkında olarak, duygulara takılı kalmadan sağlıklı ilişkiler yaşamak için başvuru formunu doldurabilirsiniz.