fbpx

Para ile İlgili Blokajlarımız

Nasıl oluyor da bazıları parasızlık çekerken, bazıları bolluk bereket içinde yaşayabiliyor?

Para ile ilgili yaptığımız çalışmalarda, herkeste birbirinden çok farklı inanç, duygu, düşünce ve bilinçaltı kodların olduğunu görüyoruz. “Para kazanmak zordur, para bizi bulmaz, para geldiği gibi gidiyor, bereketi yok, insanlar bana param için gelirse, para kaybetme korkum var, yeteri kadar para kazanamıyorum, çok mal haramsız olmaz, dürüstlükle zengin olunmaz, para mutluluk getirmez, para elinin kiri, paramın kıymetini bilmiyorum…”

Para konusunda aileden ve atalarımızdan gelen inanç ve kodlar çok önemli yer kaplar. Yoksul bir ailede dünyaya gelmiş olmak, küçükken ebeveynlerimizden duymuş olduğumuz para ile ilgili sözler bilinçaltımıza kaydolur. Aile içinde yaşanılan durumlar da bizi etkiler. Miras konusunda yapılan haksızlıklar, iflaslar, haksız kazançlar, kumar, dolandırıcılık, yokluğa düşüşler, servet kayıpları, reddedişler, aileden birinin finansal açıdan yaşattığı sıkıntılar parayla ilgili kazanç ve kayıplarımızı etkiler. Halk arasında “Dede erik çalmış, torununun dişi kamaşmış” sözü eski kuşakların yaptıklarını sonraki kuşakları nasıl etkileyeceğini anlatan bir deyiştir.Atalarımız savaşlardan çıkmış, kayıplar görmüş, yokluk çekmiş, zorluklar yaşamış. Tüm bunlar bizim DNA’larımıza kadar işlemiş. Tüm bu yüklerden nasıl kurtulacağız diyebilirsiniz. Günümüzde bilimsel olarak DNA’nın işleyişinin değiştiği de kanıtlanmış durumda.

Para da bir enerjidir. Bilinçaltı hak ettiğine inandıklarını kendine çeker. Bilinç çok parayı hakkettiğini düşünse de bilinçaltında paraya dair olumsuz kodlar varsa parayı iter, yada gelen para da bir şekilde gider. Bilinçaltımız, düşünce ve inançlarımızla çelişen isteklerimizi sabote eder.

Bir girişimci gelire odaklanarak gelirini büyütürken, sabit maaşlı bir çalışan gidere odaklanarak giderleri büyütmektedir. Odaklandığınız şeyi büyütürsünüz, bu evrensel bir yasadır. Yaptığımız çalışmalarda bir danışanım kendisi ne kadar para kazansa da parayı yetiremediğini düşünüyordu. İnancın köküne baktığımızda ailesinde yokluk yaşadığı dönemler, paranın yetmediği an’lar zihninde yer kaplamaktaydı. Esasında onun, sürekli gidere odaklandığını fark ettik. Kazandığını görmeden önce, gidecek paraları hesaplıyordu. (Bu arada kendimden bir not; gelir-gider tablosu yapmanın çok faydasını gördüm. Gelirime öncelik verip daha geniş bir yere yazarken, giderleri daha kıyıda bir tarafa yazıp, ufak olanları not almıyorum bile) Bir başka danışanımın para konusundaki engellerine baktığımızda; geçmişte yaşadığı kayıplardan korkarak para geldiğinde, parayı tutamıyor, elimdeki para hep bir yerlere gidiyor inancı vardı. Bu kaybetme korkusunun oluşumunu analiz ettiğimizde; küçükken ona verilmiş olan paraları arkadaşları yada akrabalarının istediğini gördük. Bilinçaltımız kendisini korumaya programlı olduğundan daha önce yaşadığı korkuları anımsatarak bizi geri planda tutar.

NLP’de bizi engelleyen hayatımızı kısıtlayan inançlarımızı değiştirme konusunda bir yöntem var. Önce, para ile ilgili sizi engelleyen tüm düşünce, inanç ve kodlarınızı bir kağıda yazın. Aileden gelen kodlar, çocukken yaşadıklarınız, korkularınız, önyargılar…Çok düşünmeden, anlamsız, saçma ya da komik görünseler bile aklınıza gelen 20 ya da 30 şeyi çabucak yazın. (Yazmak zihninizi boşaltmanızı ve görmediklerinizi görmenizi sağlar.)

Şimdi birkaç dakika sakin bir şekilde listenize bakın ve yazdığınız düşüncelerden size ne ölçüde doğru gelip gelmediğini, herhangi bir şekilde onlara inanıp inanmadığınızı anlamaya çalışın. Kendinize ve dünyanıza ne tür sınırlamalar koyduğunuzu fark edin. Tüm bu düşünce ve inançların bilinçli ya da bilinçsiz olarak üzerinizde sahip olduğu duygusal bir gücü hissetmeye izin verin. Bu esnada ortaya çıkan duyguları tam bir kabullenişle ve tüm yoğunluğuyla yaşayın.

Tüm bu inançlarınızla bağlantıyı kurup anladıktan sonra listeyi yırtıp atın. Bu bilinçaltınıza onların, yaşamınızda aslında ne kadar az bir güce sahip olmaları gerektiğini vurgular.

Ardından gevşeyin ve sınırlayıcı inançlarınızı, daha özgür kılıcı, yapıcı ve olumlu olanlarla değiştirecek bazı onaylamalar yazın ve bunları hissedin. Bu onaylama ve telkinler kişilere ve yaşanılan durumlara göre değişken olmalıdır. Yine de örnek teşkil etmesi bakımından yazıyorum.

“Artık geçmişimde para ile ilgili negatif bilinçten kurtuluyorum.

Şu ana kadar kendimle, ailemle ve çevremdeki kişi ve olaylarla yapmış olduğum para ile ilgili tüm yargılama ve suçlamalarımı, tüm dirençlerimi, öfkemi, kızgınlığımı şimdi ışık ve sevgiyle bırakmaya niyet ediyorum. İlgili tüm kişilerin yüksek benliğinden özür diliyorum. Kendimi bağışlıyorum ve affediyorum. Bildiğim bilmediğim para ile ilgili yaşamış olduğum beni olumsuz etkileyen tüm kişi, olay ve durumların şifalanmasına niyet ediyorum.

Ailemde yoksulluk deneyimlerinin yaşandığı, haksızlık yapan, haksızlığa uğrayan kişilerin, kaybedilen zenginliklerin olduğunu ve bu olayların başkalarına da yaşatıldığını hissediyorum. Ailede yaşanan duygu ve korkuları kabul ediyorum, bunları yaşayanları anlıyor ve sevgiyle kabul ediyorum. Tüm bu kişiler benim ailem, atalarım. Kendimi onlarla özdeşleştirdiğim tüm enerji ve duygulardan özgürleşmeye ve şifalanmaya niyet ediyorum.

Kendimi özdeşleştirdiğim aile soyağacımda yaşanmış olan tüm olayların sorumluluğunu, tüm duygu, düşünce, inanç, korku ve kaygıları tüm bu olayların yaşandığı ait olduğu yerlere, kişilere ışıkla, saygı ve sevgi ile bırakıyorum. Yaşanması gereken yaşandı ve bitti. Ben de bu bağlardan özgürleşmeyi seçiyorum. Para ile ilgili Birikmiş tüm negatif duygularını, korkuları, kızgınlıkları, düş kırıklıklarını salıveriyorum.

Artık hayatımdaki herkesi bağışlıyor ve serbest bırakıyorum. Sizleri seviyorum. Evrendeki Bolluk bereket Enerjisinin özgürce akmasına izin veriyorum. Geçmiş görevini yapıp sona erdi ve ben artık özgürüm! Şimdi para ile ilgili olumsuz, sınırlayıcı inançları terk ediyorum. Artık onların benim üzerimde hiçbir güçleri yok!

Şimdi arınmış ve özgür durumdayım!

Evren tüm ihtiyaçlarımızı daima karşılar. Bolluk bereket içinde yaşam benim hakkım.Parayı seviyorum.”

Herkes sahip oldukları yetenekleri kullanarak isteyip inandıkça daha bol kazanabilir. Kazandıklarıyla bereket içinde yaşayabilir. Bolluk ve bereket düşünceyle ilgilidir.

Parayı harcamayıp saklamak kıtlık duygusu oluşturur. Kenarda köşede kötü gün parası diye para saklamak gerçekten de o paranın kötü günler için harcanmasına sebep olur. Çünkü, bilinçaltınıza o tohumu ekmiş oluyorsunuz.

Bir ürün yada hizmeti satın alırken pazarlık etmek kıtlık bilincindendir. Bilinçaltında benim buna yetecek param yok inancı oluşturur. Belki o an için kâr ettiğinizi düşünebilirsiniz, ancak başka bir durumda bu kazanç sandığınız miktar sizden benzer şekilde çıkacaktır. Bazen de kıstığınızı sandığınız parayla almış olduğunuz mal yada hizmetin faydasını beklediğiniz ölçüde görmeyebilirsiniz. Küçük hesaplar peşinde koşmak yerine enerjinizi daha büyük şeylere harcayın.

Bilincinizle parayı hakkettiğinizi söyleseniz de bilinçaltınız hakketmediğinizi düşünüyorsa istediğiniz parayı kazanamazsınız. Maaşlı bir iş için ücreti görüşürken; kafamda bir ücret belirler, bunun altındaki ücretin o iş için verdiğim zaman ve emeği karşılamayacağını düşünerek ona göre ücret beklentimi söylerdim ve onu alırdım. Daha sonra serbest bir şekilde çalışırken de düşüncem yine aynıydı. Ben bu işe emek ve zaman veriyorsam buna göre bir bedel belirledim. Bilinç ve bilinçaltımda o kazancı hakkettiğimi düşündükçe gelirim de ona göre oldu. Aslında fark ettim ki, hak ettiğimden daha az aldığımı düşündüğüm işlerde motivasyonum da düşük oluyordu. Hayatta alma verme dengesini sağlamak önemlidir. İşinizi yaparken onun sizi tatmin eden bir kazanç sağlaması önemli. Bu illaki maddi olmayabilir. Allah/Evren size veriyorsa onu gerektiğinde vermeyi de bilmelisiniz. Kazancınızı hayır işlerinde kullanıp, vicdanen iyi hissederken, bereketini de arttırabilirsiniz. Bazen elinizde çok olmasa da içinizden geçen birine ettiğiniz yardım size kat kat geri döner.

Değer verdiğiniz kişileri evinize davet ederseniz, değer vermediğinizi de çeşitli bahanelerle kendinizden uzaklaştırırsınız. Para da aynı şekildedir. Değer görmediği yerde fazla kalmaz. Paraya değer vermek kötü bir şey değildir.  Para; daha iyi yaşamak, hayalleri gerçekleştirmek için bir araçtır.

Gonca Kubat

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir