Kendini affedemiyor, mutlu olmaya izin vermiyorsan?

İnsan, kendini yaptıkları ya da yapmadıkları için o kadar hoyratça eleştiriyor, kendine o kadar ağır cezalar veriyor ki düşmanının bile yapmayacağını kendine yapıyor. Dış gözle bakıldığında kişinin en iyi dostunun da en büyük düşmanının da kendisi olduğunu görüyoruz.

Kişi kendini; affetmedikçe mutsuzlukla kendini cezalandırdığı gibi, hayatına gelecek güzel şeyleri de bilinçsizce sabote eder.

Huzursuzluk, depresyon, kendini sevememe, pişmanlık, kısır döngüler, yeme bozuklukları, madde bağımlılığı, intihar düşünceleri, üzüntü, utanç, değersizlik, suçluluk duyguları kendini affedememekle ilişkili olabilmektedir.

Bizler hem kendimize hem de başkalarına bilinçli ya da bilinçsizce zarar verdiğimizi düşündüğümüz davranışlarda bulunabiliriz. Olumsuz bir durumun yaşanmasına vesile olduğumuz, birilerini yanlış yönlendirdiğimiz, tanıdıklarımızı ihmal ettiğimiz, sevdiklerimize yeterince ilgi göstermediğimiz, kalp kırdığımız için ya da başkalarının hakkına girmiş olmaktan dolayı vicdan azabı duyabiliriz. Bu insan olmanın getirdiği çok doğal ve içten bir duygudur. Ancak bunun üzerinde sürekli kendimizi suçlayıp, cezalandırarak bir yere varamayız. Hissedilen duygular, üzerinde tefekkür etmemiz gereken bir konu olup; kendimizi daha iyi versiyonumuza dönüştürme yolunda işaretlerdir.

Bireysel çalışmalarda olumsuz etkileyen duyguyu dönüştürdükten sonra, sıra karşısındakini anlamaya ve kabule gelir. Çoğu zaman “herkesi affettim ama huzursuzum” denilir. Bu arada biz başkalarını affedemeyiz ancak kabule geçebiliriz. Eğer “affettim” dersek kibre girer, büyüklenmiş olur. Affedebileceğimiz sadece kendimiziz. Alışıldık ifade biçimi ve bilinen dil kalıbı olarak başkalarını affetmek şeklinde de kullanılabilir.

Özgüveni düşük olan, yetersizlik ve değersizlik duygusu yoğun olan kişiler başkalarına gösterdiği anlayış ve şefkati kendine göstermekte zorlanır. Mükemmellik beklentisiyle eleştirel yetiştirilen kişi kendine de sert davranır. “Ben bu hatayı nasıl yaparım?” diye kendini suçlamaya başlar.

Hatalarına karşı cezalandırıcı ebeveynlerle büyümüş olan biri, yaptığı hatalarda da kendini cezalandırma yoluna gidecektir. Çoğu zaman kişide ortaya çıkan hastalıklar da bilinçaltının kendini cezalandırma yoludur. Ailesinin onaylamadığı kişiyle evlenen bir danışanım eşiyle evlendiği için kendini affedemiyor ve mide, bağırsak rahatsızlıkları yaşıyordu. Yetiştiriliş tarzı, yüklenilen sorumluluklar, toplumsal değerler de kişiyi içsel çatışmalara sürükler. Bir seansımızda danışanımla bilinçaltında suçluluk duyguları üzerinde çalışırken eşiyle evlenmeden önceki yakınlaşmasıyla ilgili “babama karşı boynum bükük” dedi. İnsan kendinden çok başkalarına karşı sorumlu hissedebilir ve bu nedenle de kendini affedemeyebilir. Ebeveynin ya da cezalandırıcı gördüğü bir Tanrının sesi içinde konuşur. Kendini günahkar, beceriksiz, işe yaramaz, değersiz bir paçavra gibi görerek parçaladıkça parçalar.

‘Babam ve oğlum’ filminde oğlunu kaybeden baba “Açaydım kollarımı da gitme diyeydim. Git diyen dilim lal olaydı. Benim yüzümden” diyerek kendini affedemezken, psikolojik bir şok sahnesiyle “sen ne yaparsan yap, gidecek olan yine giderdi” denilerek babayı sakinleştiriyorlar. Kendini her şeyden sorumlu tutmak da sisteme/yaratıcıya şirk koşmak diğer yanıyla karşıdakinin iradesini de yok saymaktır. Olacak olan olmuştur.

Birine karşı kendimizi suçlu hissetmek bize haddimizi bilmeyi öğretir. Mesela evladını istemediği biriyle evlendiren anne onun mutsuzluğunda kendini suçlayabilir. Sevmediği bir işte çalışması için baskı yapılan kişi, işi yaparken kaza geçirdiğinde, ısrarcı kimse kendini sorumlu hissedebilir. Kendi düşüncelerimizi, isteklerimizi, doğrularımızı yapması için başkalarını zorlamaya hakkımız yok. Bizim doğru sandığımız şey başkalarına uygun olmayabilir. Kişiye istemediği bir işi yapmasında ısrar etmemek, zorla bir evliliğe yönlendirmemek, başkalarıyla kurduğu ilişki hakkında yersiz yorumlar yapmamak sonradan kendimizi suçlamanın önüne geçecektir. Her birimizin öğreneceği yaşam dersi farklıdır. Sen kişiyi koruyacağını zannederek iyi niyetli olabilirsin ancak kişi bu deneyimi o olayla yaşamasa belki daha ağır bir olayla dersini alacaktır. Fikrini söyleyebilirsin ancak ısrarcı olma.

Kendini affetmemenin diğer bir ucu da başkalarını suçlamaktır. “Senin yüzünden o şekilde davrandım”, “O böyle demeseydin, ben de öyle söylemezdim”. Eşini aldatan biri “sen de bana gereken ilgiyi göstermedin, beni kötü hissettirdin” diyebilir. İşinde hata yapan biri yetersizliğini, altında çalışan personeline yükleyerek, onlara kızabilir.

İçsel dönüşümde kilit konu kendini affetmektir.

Kendini affetmek için:

1.Duygunu anla. Hangi duygu durumun (öfke, acı, korku, kırgınlık…) sana pişman hissettiren şeyi yaptırdı?/söyletti? O duygu durumunda kalırsan benzer şekilde davranmaya devam edeceksin. Hayatını olumsuz etkileyen duygularını dönüştürme üzerinde çalış.

2. Yaratılıştan hata yapabilen bir canlı olduğunu kabul et. Çoğu insan hatalı olabileceğini kabullenemediği için kendini affetmekte zorlanır. Kabul ettiğin bir şeyi dönüştürebilirsin.

3. Utanç, pişmanlık, suçluluk hissedebilirsin ancak sen sadece bu duyguların değilsin. İyi yönlerine de odaklan.

4. Kötü olan sen değilsin, yaptığın davranış kötüydü. Buradan baktığında davranışlarını değiştirmek, iyi olanı seçmek senin elinde. Hayatının sorumluluğunu al.

5. Yaptıklarına hata değil, ders/öğreti olarak bak. Başkalarının ve kendinin ne hissettiğini anladın. Bundan sonra neyi yapmanın ya da yapmamamın daha iyi olacağını öğrendin.

6. Haddini bilerek başkalarının işlerine çok da karışma. Herkesin yolu kendinde özeldir.

7. Geçmişe bin kere dönsen de aynı şekilde yapardın. Çünkü o zamana kadarki birikimin, içinde bulunduğun duygu durumun onu yaptırttı. Şimdi, bu yaşadıkların, deneyimle birlikte farkındalık kazandırdı; benzer bir durumda nasıl davranacağını öğrendin.

8. Geçmişte bu yaşadığınla kazandığın deneyim ve bilgeliğe sahip değildin. Belki kurban psikolojisiyle, kendini korumak için öyle davrandın. Şimdi kurban kimliğinden çıkarak, bilgeliğini kullan.

9. Neyi neden yaşadığını fark ettiğinde kendini korumak için sonradan pişman olacağın şeyler yapmaktan kendini korumuş olacaksın. Her sonucun bir sebebi vardır.

10. Sözde kendini haklı çıkaracak nedenler bularak kendini affetmiş olmazsın. “O da öyle yaptım ben de haklıyım” diyerek kendini savunmaya çalışmak affetmeyi sağlamaz. Pişmanlık da yaşanacak ancak “keşke öyle yapmasaydım/ söylemeseydim” yerine “pişmanım ancak dersimi aldım affedilmeyi, yeni bir şansı hak ediyorum” diyerek kendine de merhamet göstermeyi bil.

11. Hayat seni dengeye getirmek istiyor. Kendine hakimiyeti kaybederek nefsine uyduysan yaşadığın pişmanlık duygusu da; bir dahaki sefer kendini bilerek hareket etmeni hatırlatıyor. Yani nefse uymak pişmanlıkla dengelenerek kendini bilmeye dönüşüyor.

12. Geçmişi geçmişte bırakmayı bil. Sürekli arkana bakarak ilerleyemezsin. Bu dünyaya kendini bilmeye geldin, tekamül etmen için bunlar da olacaktı.

13. Yaptıkların ya da yapmadıkların sonucunda başına gelenleri ceza değil bedel olarak düşün. İyilik de kötülük de karşılıksız kalmıyor, bu karşılığın ne zaman nerden geleceği ise evrensel akıştadır. Sen içini/bilinçaltını temiz tut. Niyet esastır.

14. Sen bile kendini affetmezsen hayat seni nasıl affetsin? Kendini nasıl affedeceğini ya da affettireceğini içindeki bilgeliği kullanarak bilebilirsin.

15. İmkanın varsa kendini suçlu hissettiğin kişiye duygularını ifade edebilirsin. Eğer bunu yapmak artık olanaksızsa ya da buna kendini hazır hissetmiyorsan, o kişinin yüksek benliğiyle konuşarak helalleşebilirsin.

16. “Hak kuldan tecelli eder” denilir; sen böyle davranırken o da öyle davrandı. Birbirinize öğretmen oldunuz. Senden de ondan da konuşan haktır.

17. Yaptığı hatada kendini sorgulamamak, vicdan azabı duymamak psikolojik bir hastalık belirtisidir. Sağlıklı bir bireyin pişmanlık hissetmesi olması gereken bir durumdur. Ancak hep pişmanlık duygusunda takılı kalmak da bedensel ve zihinsel rahatsızlıklara sebep olacaktır. Süreci tamamlamaya izin ver. Pişmanlık/tövbeden sonra af gelir.

18. Kendine eziyet ederek cezanı çekmiş olmazsın, yaptıkların için başka yararlar sağlayan davranışlarda bulunabilirsin. Mesela birinin hakkını gasp etmişsen, ihtiyacı olanlara maddi destek olabilirsin.

19. Pişmanlıklar, utanç, suçluluk duyguları frekansı düşürür, benzer durumları çeker. Yapılması gereken; mesajı anlamak ve dersi alarak bir daha aynı hataya düşmemektir.

20. Tek başına üstesinden gelemediğin durumlarda destek almak, farklı bakış açıları da yolunu bulmana yardım edecektir.

Daha önce hazırlamış olduğum kendini affetme üzerine meditasyonu linkten dinleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=J19uzpcxrK0

*Beliz Gonca Kubat

Hayatta kendini bilinçli ya da bilinçsiz şekilde cezalandırdığını düşünüyor ve mutsuz hissediyorsan, kendini affederek geçmişten özgürleşmek ve rahatsız eden duygularını dönüştürmek istiyorsan; içsel dönüşüm sisteminde kullanılan yöntemlerden faydalanabilirsin. Bireysel Danışmanlık almak için aşağıdaki formu doldurduğunda en kısa zamanda dönüş telefonla dönüş yapılacaktır.

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir