Patlayan Duygumuz; Öfkeyi Çözmek
Öfke çoğu kişinin yaşadığı bir durumdur. Öfke, dış bir etkiye bağlıymış gibi gözükmekle birlikte esasında içeriden çıkan bir duygudur. Dışarıdan gelen bir şey kişiyi öfkelendiriyorsa bunun nedeni bilinçaltının kendini bir şeylerden korumak için verdiği tepkidir. Kaynağı geçmişte yaşanılanlardan başlar. Öfkenin altında yatan kırılganlık, güvensizlik, yalnızlık, kontrolü kaybetme, değersizlik, güçsüzlük, hayal kırıklığı gibi ikincil duygular yer alır. Biriken duygular giderek öfkeyi arttırdığı gibi bazen ufak bir olayda patlamaya yol açabilir. Öfkenin altında yer alan duyguları çözümlemek öfke kontrolünü sağlar.
Öfkenizi çözümlemek için onu kendi kendinize ifade edin. Bunu rahatsız edilmeyeceğiniz güvenli bir yerde yapabilirsiniz. Öfke duyduğunuz konuyu düşünün. Bununla ilgili olarak bedeninizi tarayın, o sıkışmışlık hissettiğiniz yere odaklanın. O bölgedeki birikmiş enerjiyi boşaltmak için yastığa vurabilirsiniz, yada derin nefesler alarak o enerjiyi saldığınızı imgeleyebilirsiniz. Yüksek sesle içinizdeki duyguları dışarı vurabilirsiniz. Fırtınalı bir gecenin ardından gelen sakin bir hava misali dinginlik hissedinceye kadar negatifliklerinizi çıkartın. Bu şekilde öfkenizin neyi sakladığını fark edebilirsiniz. Öfkenizin altındaki duyguları kabul edin, onları da hissetmeye hakkınız olduğuna izin verin. Üzüntü, kırılma, acı, utanç, kızgınlık, kontrolcülük, hayal kırıklığı her ne yaşadıysanız o duyguları deneyimlemeye izin verdiğinizde blokajı çözmeye giden yolda atmanız gereken en büyük adımı atmış olursunuz. Ardından o olayı yeniden tanımladığınızda, farklı bir bakış açısıyla kendinize ve diğerlerine karşı daha empatik davranabilirsiniz.
Öfke üzerinde çalışırken altında yatan duyguları bulup önce onları dönüştürmek kalıcı çözüm sağlar.
Yaptığımız çalışmalardan birinde kişinin öfkesinin kökeninde küçükken hissedilen yalnızlık duygusu olduğunu fark ettik. Kendisini yalnız hisseden kişi, bu duygusunun üstünü örtmek için çevresine öfkeli tavırlar sergilemekteydi. Bir başkasının öfkesinin altında utanç duygusu yatıyordu. İçinde bulunduğu ekonomik yetersizlikler kendisini başkalarına karşı kötü hissettirmişti. Yaşamı olumsuz etkileyen duyguları, daha sağlıklı tepkilere dönüştürmek; sağlıksız duyguları çözümlemek, ona neden olan çekirdek duyguya giderek onu boşaltmakla mümkün olur.Öfke karşılanmayan bir ihtiyaçtan kaynaklanabildiği gibi, diğer insanları kendi çıkarları için kullanma isteğinden de gelebilir.
Yaptığından karşı taraf sorumluyken, hislerimizin sorumluluğu bizim elimizdedir. Birinin kıyametler kopardığı bir durumda bir başkası son derece sakin kalabilmektedir. Elbette ki, hakkımızı savunacağız, ancak bunu yaparken haksız konuma düşecek davranışlar sergilemek yerine haklılığımızı düzgün bir dille ifade etmemiz gerekir. Bir tartışmada karşı tarafı suçlayan “sen” ifadesiyle başlayan cümleler diğer tarafı savunmacı hale getirerek, savaşı devam ettirir. “Ben” diye başlayarak kendi hislerinizi ifade ettiğinizde müzakereye giden sürecin yolunu açmış olursunuz.
Geçmişte tepki verilmeyen duygular bedende bir baskı oluşturur. Çocuklar istemedikleri davranışlara elleriyle tepki verir, etrafa tekmeler savurur. Büyüdükçe bu tepkilerimizi bastırmamız gerektiğini öğrendiğimiz için, sıkılmış eller, bacaklar, dişler ve tutulmuş nefesle bu gerginlik kaslarımızda sıkışıp kalır. Hastalıkların temel nedeni bedenimizdeki tutulmuş enerjilerdir. Duygularla bağlantı kurulan bir terapi sonrası kişi kendisini hafiflemiş hisseder. Kendi başınıza da birikmişliklerinizi hareket, meditasyon ve çeşitli serbest bırakma egzersizleriyle yapabilirsiniz. Mutluluk ve huzur, gevşemiş ve rahat bedenlere yerleşmeyi seçer.