fbpx

Acıdan Kaçmak mı Hazza Yaklaşmak mı?

Yaptığımız tüm eylemlerin temelinde ya acıdan kurtulma ya da hazza yaklaşma isteğimiz yatar. Her ne kadar mantıksal açıdan düşünsek de çoğu durumda bizi güdüleyen duygusal bakış açımızdır.

Yıllardır hayalini kurduğunuz işe başlamaktan, çok hoşlandığınız biriyle konuşmaktan, bir alışkanlığı bırakmaktan alıkoyan nedir? İnsanlar acı çektiği bir ilişkiyi neden sürdürür? Niye mutsuz olduğu bir işte çalışmaya devam eder? Niçin farklı seçenekleri değerlendirmez? Çünkü insanlar bilinmeyenden korkarlar. Bilinmeyenin daha çok acıtabileceğini düşünürler. Deyimlerde bile “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” ifadesiyle daha iyisi için eldekini kaybetmeyi göze alamama korkusu hakimdir. Bu inançlar yaşamımızı değiştirmek için gereken adımları atmamızın önünde en büyük engeldir.

acıdan kaçma

Niçin bazı şeyleri erteleyip dururuz? Çünkü, eylemin ertelemekten daha çok acı vereceğini düşünürüz. Bazen de öyle çok erteleriz ki, onun baskısı yapmamaktan daha ağır gelir. Örneğin diyet yapmayı sürekli erteler dururuz. Sevdiğimiz yiyecekleri doyasıya yemeyi bırakmak acı gelir.  Kararlarımızı kısa dönemde etkileyen eylemin acı veya zevk getirmesidir. Ama öyle bir an gelir ki, sağlığımızın giderek bozulması, sevdiğimiz giysilerin dar gelmesi, fiziğimizin şişmeye başlayan görüntüsü birden daha çok acı vermeye başlar ve diyeti ertelemek daha çok acı getirir. Bu sefer zihnimizde acı ve haz döngüsünü değiştirerek adım atarız. Sağlıksız ve şişman fiziğe dönüşmenin acısı, sevdiğimiz yiyeceklerden vazgeçmenin acısına baskın gelir. Diyet yaptıkça sağlıklı olacağımız, güzel ve fit bir fiziğimizin olacağı hazzı sevilen yiyeceklerin hazzıyla yer değiştirir. Bu da bize belli bir acı düzeyine geldiğinde adım atıldığını gösteriyor.zayıflamanın-yolu-diyetlerimiz
İnsanlar acı çekiyor ama yine de bir değişiklik için adım atmıyor diyoruz. Bunun sebebi acı sınırlarına gelmemiş olmalarında yatar. İlişkisinde mutsuz olan insanların neden buna rağmen ilişkisini bitirmediğine bakıldığında, ilişkisini bitirirse daha da mutsuz olacaklarını düşündükleri içindir. Bazen de öyle bir acı eşiğine gelir ki, ilişkiyi sürdürmenin acısı bitirmekten daha çok acıtır. İşte o sınır aşıldığında acıdan kaçma isteği galip gelir.

acı

Değiştirmek istediğimiz bir şeyi yeteri kadar acıyla bağdaştırırsak o davranıştan kaçınabilir hale gelebiliriz. Bir işe başlayamamaya yada sevmediğimiz bir bağımlılığımıza bırakamamaya canımızı acıtacağını düşündüğümüz acıları bağlayıp, uzun dönemde alacağımız zevki düşünerek değişimi gerçekleştirmemiz mümkün.

Reklamcılar ürünlerini satmak için acıdan kaçma ve haz verme duygusunu çok kullanırlar. Tüketicinin acıdan kaçma ve hazza yönelme isteğine göre ürünü konumlandırırlar. Ürünlerini kullanmadığınızda uğradığınız mağduriyetle çektiğiniz acı, ürünlerini kullandığınızda içinizdeki coşku ve mutluluk duygusunu ürünlerine bağlarlar. Biz de bu şekilde düşünüp kendimize zihinsel reklamlar yapabiliriz.

Dolu dolu bir hayat yaşamak istiyorsak atacağımız adımlarda acıdan kaçma duygumuzu değiştirmemiz gerekiyor. Yeni bir işe başlamak için güvenli alandan çıkma korkusunu atmamız, iyi bir ilişki için emek verme acısından çıkmamız önemli. Burada daha önce acı diye nitelendirdiğimiz şeyleri farklı bir bakış açısı getirerek aslında onları başarıya giden basamaklar olarak görmek mümkün.

uzuntatillerdensonraisealismaninipuclari

Bizi acıtan yada motive eden olayın kendisi değil, bakış açımızdır. Haz ve acıya bakış açımızı değiştirdiğimizde davranışımızı da değiştiririz. Bu gerek bir işe başlamak, gerek bir alışkanlığı değiştirmek olsun, kısa dönemdeki acıyla uzun dönemdeki hazzı düşündüğümüzde eyleme geçmemizi sağlayan bakış açımız olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir