Korkularımızla Yüzleşmek: İçimizdeki Gölgelerle Dans Etmek

Karanlık bir odada yalnız kaldığınızda içinizi kaplayan o tanıdık his… Yüksek bir yerden aşağı baktığınızda dizlerinizin titremeye başlaması… Ya da kalabalık bir ortamda konuşmak zorunda kaldığınızda avuç içlerinizin terlemesi… Korku, insanlığın en eski ve en evrensel duygularından biri.

Korku Nedir, Neden Var?

Korku, aslında bizi hayatta tutan bir alarm sistemi. Binlerce yıl önce atalarımız için yırtıcı hayvanlardan kaçmak anlamına gelirken, bugün için farklı bir forma bürünmüş durumda. Beynimizin amigdala adlı bölgesi, tehlike anında devreye girerek bizi “savaş ya da kaç” moduna sokuyor. Kalp atışlarımız hızlanıyor, kaslarımız gerilirken, vücudumuz tam bir savaş durumuna giriyor.

Ancak modern dünyada korkularımız da evrim geçirdi. Artık sadece fiziksel tehlikelerden değil, reddedilmekten, başarısız olmaktan, yargılanmaktan, terk edilmekten, yalnızlıktan, kaybetmekten, bilinmeyenden korkuyoruz.

Korkularımızın Renkli Yelpazesi

Gerçek ve Hayali Korkular

Kimi korkular somut: yükseklik, örümcekler, karanlık… Kimileriyse zihnimizin yaratıcılığının eseri: “Ya işimi kaybedersem?”, “Ya sevdiklerim beni terk ederse?”, “Ya yetersiz kaldığımı anlarsalar?”

İlginç olan şu ki, beynimiz bu iki korku türünü ayırt etmiyor. Hayal ettiğimiz bir felakete karşı da, gerçek bir tehlikeye karşı da aynı kimyasal tepkiyi veriyor.

Sosyal Korkular

İnsan olarak en derin korkularımızdan biri yalnız kalmak. Sürü içinde hayatta kalmak üzere evrimleşmiş bir tür olarak, dışlanmak, reddedilmek, farklı görünmek bizi derinden etkiliyor. Sosyal medya çağında bu korkular daha da yoğunlaştı: sürekli olarak başkalarıyla kıyaslanma, beğenilme baskısı altında yaşıyoruz.

Korkuyla Dans Etmek

Korkuyu yok etmeye çalışmak, rüzgarla savaşmaya benziyor. Asıl mesele onu nasıl yönettiğimiz.

1. Korkuyu Tanımak

“Şu an korkuyorum” diyebilmek bile başlı başına bir güç. Korkumuzu bastırmaya çalışmak yerine, onunla oturup sohbet etmek: “Bana ne söylemeye çalışıyorsun? Neyi korumaya çalışıyorsun?”

2. Korku Duygusunun Bedensel Semptomlarını Fark Et

“Korktuğumda bedenimde ne oluyor?” Belki hızlı kalp atışı, belki boğazda düğüm, belki ellerinde terleme… (Duyguyu boşaltmayı yazının ilerleyen bölümünde anlatıyorum.)

3. Küçük Adımlarla İlerlemek

Korkularımızla yüzleşmek bir anda olmaz. Yükseklikten korkan biri için önce birinci kattan bakmak, sonra ikinci kattan… Her küçük başarı, beyinde yeni nöral yollar oluşturur.

4. Korkuyu Yeniden Çerçevelemek

Heyecan ve korku, vücutta benzer tepkilere yol açar. Bazen korkuyu heyecan olarak yeniden adlandırmak bile perspektifimizi değiştirebilir. “Korkuyorum” yerine “Heyecanlıyım, bu önemli bir şey”…

Korkusuzluk Miti

Cesaret, korku yokluğu değildir. Cesaret, korkuya rağmen hareket edebilmektir. En cesur insanlar korkusuz değil, korkularıyla barışık olanlardır.

Korkularımız bize kim olduğumuzu, neye değer verdiğimizi gösterir. Sevmekten korkuyorsak, sevginin değerini biliyoruz demektir. Başarısızlıktan korkuyorsak, başarının bizim için anlamlı olduğunu gösterir.

Regresyonla Bedenden Korkuyu Duygusunu Boşaltma: Adım Adım Uygulama Rehberi

Bugün yaşadığınız bir korku duygusu var ve bu duygu bedeninizde bir yerde tutuluyor. İşte onu kökenine giderek boşaltmanın pratik yolu…

Psikolojik Güvenlik: “Bu seansı istediğim zaman durdurabilirim. Kontrolü bende. Sadece güvenli hissettiğim kadar geriye gideceğim.”

1. ADIM: Korkuyu Bedensel Olarak Tanımlama

Gözlerinizi kapatın ve derin bir nefes alın.

Şimdi Kendinize Sorun:

• “Bugün yaşadığım korku şu anda bedenimde nerede?”
• “Göğsümde mi? Midemde mi? Boğazımda mı? Sırtımda mı?”…
• “Nasıl bir his? Sıkışma mı, ağırlık mı, kasılma mı, yanma mı?”
• “Bir rengi olsa ne renk olurdu?”
• “Bir şekli olsa nasıl görünürdü?”
• “Yoğunluğu, şiddeti nasıl? (1-10 arası kaç verirsin?)

Örnek: “Göğsümde, tam kalbimin üstünde ağır bir taş gibi. Gri-siyah bir renk. Yumruk büyüklüğünde. 8 şiddetinde”

2. ADIM: Duyguyu Şimdiki Zamanda Takip Etme

Derin nefes alın ve şu soruyu sorun:

“Bu his bana ne diyor? Ne söylemeye çalışıyor?”

Belki yanıtlar gelir:

• “Dikkatli ol, zarar görebilirsin”
• “Yeterli değilsin”
• “Kontrolü kaybedeceksin”
• “Güvende değilsin”

Bu mesajı kabul edin, savaşmayın.

“Tamam, seni duyuyorum. Beni korumaya çalışıyorsun. Teşekkür ederim.”

3. ADIM: Zaman Köprüsü – Geriye Yolculuk

Şimdi en kritik aşama:

Yavaşça şu cümleyi söyleyin:

“Bu duygu, bu bedensel his beni daha önceki bir zamana götürseydi… İlk kez ne zaman bu hissi yaşadım?”

Önemli: Zihinle değil, Duyguyu takip ederek gidin.

Mantıkla düşünmeyin. İlk aklınıza gelen imgeyi, yaşı, sahneyi kabul edin.

Gelebilecek Şeyler:

• Bir yaş numarası: “7 yaşındayım”
• Bir yer: “Okulun bahçesindeyim”
• Bir his: “Çok küçük ve yalnızım”
• Bir ses, koku, renk
• Belirsiz bir duygu

Eğer hiçbir şey gelmezse:

“5 yıl geriye gidiyorum… şimdi 10 yıl… 15 yıl… 20 yıl…”

Bir şey yakaladığınızda, orada durun.

4. ADIM: Duyguyu Anısıyla Yeniden Canlandır

O andasınız. Küçük çocuk halinizdesiniz.

1. “Kaç yaşındasın?”
2. “Neredesin? Etrafında ne görüyorsun?”
3. “Kimler var yanında?”
4. “Ne oluyor? Ne oldu?”
5. EN ÖNEMLİSİ: “O anda ne hissediyorsun?”

Duyguları Bedensel Olarak Hissetme

“O küçük çocuğun bedeninde bu duyguyu hisset. Nerede hissediyor? Boğazında mı? Göğsünde mi? Karnında mı? Yüzünde mi?”…

İzin verin acıya, korkuya, üzüntüye. Bastırmayın.

Ağlamak istiyorsanız ağlayın. Titremek istiyorsanız titreyin. Beden boşalmak istiyor.

5. ADIM: Yetişkin Benliği Devreye Sokma

Şimdi yetişkin halinle o sahneye giriyorsun. O küçük çocuğu görüyorsun. “Ben senin geleceğinden geliyorum. Senin büyümüş halinim” diyerek olayın yaşanmasından önceki ana giderek bilgi veriyoruz. “Birazdan şöyle bir olay yaşayacaksın, bilgin olsun, hazırlıklı ol. Eğer bu olaya çok takılmazsan kolayca üstesinden gelebilir, daha iyi bir hayat yaşayabilirsin. Ne olursa olsun ben senin yanındayım.” diyerek destek veriyor, ihtiyacı olan neyse onu yapıyoruz. Korumak, sarılmak, sevgi vermek…

6. ADIM: Bedensel Boşalma Teknikleri

Şimdi enerji değişimi zamanı:

A) Nefes ile Boşaltma

1. O bölgedeki (göğüs, mide, eller vb.) duyguya renk verin. Ve nefesle o rengin çıktığını hayal edin. Aldığınız nefesle oradan boşalan yere daha iyi hissettiren bir duygu çekin. O duyguya da renk verin. Ya da nefesle o bölgeye yoğun bir beyaz/altın ışık gönderin.
2. Her nefes alışta: “Şifa ve huzuru alıyorum”
3. Her nefes verişte: “Korku ve acıyı bırakıyorum”
4. 10-15 döngü yapın

B) Titreşimle Boşaltma

Bedenin doğal şok boşaltma mekanizması:

1. Ayakta durun, dizlerinizi hafif bükün
2. Bedeninizin doğal olarak titremesine izin verin
3. 2-5 dakika boyunca devam edin
4. Hayvanlar şok geçirdikten sonra böyle yapar

C) Ses ile Boşaltma

1. Derin nefes alın
2. Nefesi uzun bir “Ahhhhh” sesiyle verin
3. O bölgedeki yükü ses dalgalarıyla dışarı atıyormuşsunuz gibi
4. 5-7 kez tekrarlayın

D) Hareketle Boşaltma

1. O duyguyu bedeninizle ifade edin
2. İtmek mi istiyorsunuz? İtin.
3. Sıkıştırmak mı? Yastığı sıkın.
4. Vurmak mı? Yatağa vurun.
5. Bedene tıkılı enerjiyi harekete dönüştürün.

7. ADIM: Yeniden Bütünleşme

Küçük çocuğu kalbinize alın:

“Seni artık kalbime alıyorum. Artık güvendesin. Birlikteyiz.”

8. ADIM: Şimdiye Dönüş ve Topraklanma

1. Parmaklarınızı ve ayak parmaklarınızı kıpırdatın
2. Bedeninizi gerin
3. Ellerinizi ovuşturun
4. Etrafınızdaki 5 şeyi adlandırın (görsel topraklama)
5. Gözlerinizi yavaşça açın

Kontrol:

“Şimdi o bölgeye tekrar dokunuyorum. Nasıl hissediyorum?”

Yoğunluk 1-10: ______ (İlk yoğunlukla karşılaştırın)

9. ADIM: Entegrasyon ve Kapanış

Günlüğe Yazın:

• Hangi yaşa gittim?
• Ne gördüm/hatırladım?
• O çocuk ne hissediyordu?
• Yetişkin halim ne söyledi?
• Bedenimde ne değişti?
• Şimdi ne farklı?

Kendinize Bakım Yapın:

• Bol su için
• Hafif yemek yiyin
• Yorgunsanız uyuyun
• Doğada yürüyün
• Sevdiğiniz birini arayın

Örnek Bir Seans

Başlangıç: “Bugün patronumla konuşacağım için çok gerginim. Göğsümde büyük bir sıkışma var. 8/10 yoğunlukta.”

Geriye Gidiş: “Bu his beni… 7 yaşıma götürüyor. Babam bana bağırıyor. Karnem kötü geldiği için. ‘Yeterince iyi değilsin, hiçbir şey başaramazsın’ diyor. Çok küçüğüm, kendimi savunamıyorum. Göğsümde aynı sıkışma var.”

Yeniden Çerçeveleme: “Yetişkin halim o odaya giriyor. Küçük benin önüne geçiyor. Babama ‘Dur!’ diyor. Sonra o küçük çocuğu kucaklıyor: ‘Sen harikasın. Bir karne seni tanımlamaz. Ben seni görüyorum ve seni seviyorum.'”

Boşaltma: Ağladım. Göğsüme nefes gönderdim. Yumruklarımı sıktım, sonra açtım. Titredim.

Sonuç: “Göğsümdeki sıkışma 0/10’a düştü. Daha hafif hissediyorum. Patronumla konuşma hala stresli ama artık 7 yaşındaki çocuk konuşmayacak. Yetişkin halim konuşacak.”

Önemli Uyarılar

⚠ Bu tekniği uygularken:

1. Ağır travmalarda profesyonel destek şart (cinsel istismar, fiziksel şiddet, ihmal)
2. İlk kez yapıyorsanız yanınızda güvendiğiniz biri bulunsun
3. Kendinizi çok ağır duygularla karşı karşıya bırakmayın. Hafif olanlarla başlayın.
4. “Yeterince gittim” hissettiğinizde durun
5. Disosiyasyon (kopma) hissederseniz hemen topraklama yapın

Unutmayın: Bedeniniz korkuyu yıllarca taşıdı. Onu boşaltmak zaman ve şefkat ister. Her seans bir katman soyar. Sabırlı ve nazik olun kendinize.

Korkuyu boşaltmak, kalbe alan açmaktır. O alanı sevgi, güven ve huzurla doldurmak sizin elinizde.

Son Söz

Korkularımız, içimizdeki küçük çocuğun elini tutup “Her şey yoluna girecek” dememizi bekleyen sesler. Onları susturmak yerine dinlemek, anlamak, kucaklamak belki de en büyük özgürlük.

Çünkü korku, zayıflığın değil, insanlığın işareti. Ve belki de en cesur şey, korkmaya devam ederken yine de yaşamayı seçmektir.

Sizin en büyük korkunuz nedir? Ve onunla nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?

Korkularınızı yönetmeyi öğrenmek, tek başınıza yapmakta zorlandığınız konularda destek almak için aşağıdaki başvuru formunu doldurarak ücretsiz ön görüşme sonrası randevu oluşturabilirsiniz.

Bu dönüşüm yolculuğunuzda rehberlik etmek için buradayız.

Kanalımız: Beliz Gonca Kubat https://www.youtube.com/channel/UCAiVfB1qpW9xfd5kywElo6A

Hesabımız: https://www.instagram.com/hayal.ada/

    Web Sayfamız: Goncakubat.com