Görmekten Kaçtığın Öfken Olabilir mi?
Görünürde bir neden olmaksızın kendini hüzünlü, bitkin ve umutsuz hissediyorsan, hayata kırgınsan, bağımlılıkların varsa bastırılmış öfken olması muhtemel. Hiçbir zaman öfkelenmemen bu duygunun var olmadığı anlamına gelmez. Çünkü iyi insan olmanın, hep sakin kalması gerektiği inancıyla büyümüş ve sınırlarını koruyamadığın için hıncını kendinden çıkarıyor olman muhtemel.

Fiziksel bir neden olmaksızın kendini kronik olarak yorgun hissetmek de bastırılan öfkeden kaynaklanmaktadır, çünkü öfkeyi içeride hapsetmek de enerji gerektirir.
Öfke kötü bir şey değildir. Çoğunlukla öfkeyi ifade etme yöntemi başkalarına zarar verdiği için yanlış bir duygu gibi addedilmiştir. Her duygu gibi gelen öfkeyi de bastırmak ya da kovmak yerine, mesajını anlamak yönetmeyi sağlar. Çünkü, bastırdığın başka bir yerden hortlayacak, kapıdan gönderdiğin bacadan girecektir.
Genellikle uyumlu bir kişi olup, bazen çok basit bir konuda aniden patlayarak öfkelenip, kendini ve çevrendekileri şok ediyorsan, uzun zamandır bastırmış olduğun öfke ve diğer duygularının baş göstermesindendir.

Bastırılmış öfken olduğunu nerden anlarsın?
1-Sorun çıkmasın diye hayır diyemiyorsan, uyumlu olmak adına kendi içinden gelen yerine başkalarının istediklerine dahil oluyorsan,
2-Kendini sebepsiz yere depresyonda ve üzgün hissediyorsan, hayat boş ve anlamsız geliyorsa,
3-Ufak şeyler bile sinir ediyorsa (bir yere 5 dakika gecikmek, kırılan bir eşya, aradığını bulamamak…)
4-Bedeninde gerginlik hissediyor, rahatlayamıyorsan,

5-İlişkilerinde kendin gibi olamıyorsan,
6-Bir şeye öfkelendiğinde aşırı suçluluk duyuyor ve utanç hissediyorsan,
7-Tepki vermen gereken bir durumda sessiz kalıyorsan, hayatla başa çıkamadığını düşünüyorsan,
8-Kendinle uğraşmamak için, dış dünyada sürekli meşgul olacak bir şeyler buluyorsan, işkolik olduğun bir hayat içindeysen,
9-Uyku sorunları yaşıyor ve uyurken diş sıkıyorsan,
10-Üzüldüğünde, kızdığında kendini yemek yerken buluyorsan, engel olamadığın bağımlılıkların varsa,
Kendini duygularından uzak tutmaya çalışırken, sıkışan gaz misali öfken içinde patlamak üzere olabilir.

Öfkeyi bastırmak, genellikle aşırı hassas, fazla empatik kişilerde görülür. Kendi dışında herkesin duygularına anlayış ve sempati gösterirken, kendine el gibi durur. Bir süre sonra hayattan tat alamamayla başlayan, bedende baş gösteren rahatsızlıklara kadar sorunlar çıkar. Yani dışarıda zoraki barış sağlamak adına içeride savaş patlar. Öfkeyi içeride tutmak için harcanan enerji yorgunluk, mide bağırsak sorunları, alerji, migren, kalp rahatsızlıkları, diş sıkma, yüksek tansiyon, kronik ağrı gibi semptomlara dönüşür.

Duygularını saklayan insan, dış dünyayı da iç dünyasından yola çıkarak yorumladığı için dışarıyı güvenilmez olarak görür ve her şeye şüphe ile bakar. Hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığını söyler. “İnsanlarla uğraşacağıma, yalnız kalırım daha iyi” diyenler de öfkesinin sonuçlarıyla başa çıkamayacağını düşünerek duygularını bastırmayı seçebilir.
İnsan başkasına yapamadığını, kendine zarar vererek (intihar düşünceleri, düşmeler, kazalar, yanmalar, yaralanmalar şeklinde…) kızgınlığı gerçekliğine yansıtır.
Pasif öfke, davranışlarda soğukluk, iletişimden kaçınma, alaycı yorum, imalı şakalar şeklinde de ortaya çıkabilir. Bu durum ilişkilerde yaşandığında mutsuzluklara yol açar. Oysa öfkeye sebep olan duygular tartışmayla bile ifade edilse çözüm mümkün olabilecektir, sorunlar bastırılarak büyümektedir.

İnsan neden ve nasıl duygularını bastırır?
*Küçük yaşlarda ailesinde öfke nöbetleri geçiren ebeveynini gören çocuk, kendini köşesine, duygularını yüreğini saklar.
*Mükemmel insan olması için eleştirilerek yetiştirilen çocuk, beklediği şekilde olmayan şeylere içten içe öfkelenirken, yeterince iyi yapamadığı için kendine de kızar. Aslında içten gelen bu sesler, bir nevi ebeveyninin sesidir.

*Ağlayan çocuğu susturmak için yemek, oyuncak, telefon verilmesi büyüdüğünde de duyguyu bastırmak için benzer şekillerde davranışları devam ettirebilir.
*Başkalarını (büyüklerini, yöneticisini…) memnun etmek için istemediği şeyler yapmak da içeride birikenleri gizli bir öfkeye dönüştürebilir.
*Güçlü görünmek için tutulmayan yaslar, sakin kalmak zorunda hissetmek, aşırı yüklenen sorumlulukların ağırlığı da üzerine öküz gibi oturan öfkeye sebep olur.
Öfke toplumda da ayıplanan bir davranış şekli olarak görüldüğünden (genellikle şiddet, saldırganlıkla karıştırıldığından), insanlar öfkeyi uyuşturma yoluna gider. Sigara, alkol, madde, oyun, yeme, alışveriş bağımlılıkları öfkeyi uyuşturmak için sıklıkla kullanılır.

Bastırılmış öfkeni nasıl çözersin?
1.Kaynağını bul. Öfke sonuçtur, nedenine inmek sonucu değiştirir. Öfke insana kendi duygularını fark etmesi için çakan bir ışık gibidir. Hangi duygunun savunma mekanizması olarak öfkeye dönüştüğüne bak. (Öfkelendim çünkü kaybetmekten korktum, kıskandım, yetersiz hissettim, çocukluğumu hatırlattı…)
2. Bedenini dinle. İçine hapsettiğin duygular bedeninde çıkacak yollar arıyor. Hızlı ve sık alınan nefesler, göğüste sıkışma hissi, gergin kaslar, sebepsiz ağrılar, hazımsızlık, mide bulantısı, düzensiz kalp atışları, bağırsak hareketliliği gibi şekillerde vücudundan sana mesaj getiriyor olabilir.
3. Kendinle bağlantı kur. Dış dünyadaki uyaranlar seni fazlaca rahatsız ettiğinde, gözlerini kapat, içine dön. Bu gördüğüm, duyduğum beni niçin etkiledi? Hangi duyguma temas etti? Kendini ve gölge benliğini tanıdıkça öfke seni değil, sen öfkeni yöneteceksin.
4. Bir şey seni kızdırdığında, onu duruma göre ve uygun şekilde ifade et. Cemale giden yol, Celalden geçer. Hep sakin durman gerekmiyor, gereken yerde hakkını savun.
5. Odağını değiştir. Baktın bir şey seni deli ediyor, bakışını başka yere kaydır. Nefesine odaklan, bedenini sık ve sonra serbest bırakarak rahatlat, başka mekana geç. Bu sayede olumsuzu beslemeye devam etmemiş olursun.

6. Fiziksel aktivitelerde bulun. Bedenindeki gerilimi atmak için spor yapabilir, yürüyüşe, koşuya çıkabilir, yüzerek de rahatlayabilirsin.
7. Sağlıklı bir yaşam tarzın olsun. Beslenme şekline, uykuna özen göster. Bazen sırf uykusunu almadığı için bile sinirli olabilir insan.
8. Sadece dinleyen değil, ifade eden de ol. İlişkilerde sorun büyümesin diye sessiz kalmak yerine, kendi duygularını dile getir. Karşı tarafı suçlamadan da hissettiklerini anlatabilirsin. Bazen tartışmayla atılan gerginlik, ileride oluşacak kopmayı önler.

Öfkeyi zarar verici şekilde dışa vurmak kadar, bastırmak da kişinin zihnine, bedenine ve ilişkilerine zarar verir. Bir insanın tüm duygularını yaşaması sağlıklı olandır. Dışta suni bir iyi olma halindense, iç dünyada çalkantılı duyguları dengeye getirmek için ihtiyaca göre üzüntüyü, acıyı, öfkeyi de dışa vurmaya izin vermek gerekir. Bu dışa vurum sağlıklı ve kontrol edilebilir şekillerde gerçekleşebilir. Farkında olunan her duyguyu dengeye getirerek dönüştürmek mümkündür.
Duyguların mesajını dinlemek, uygun yollarla ifade etmek; insanın önce kendiyle sonra dış dünya ile güven dolu bir ilişki kurmasını sağlar.
*Beliz Gonca Kubat

Yukarıda bahsettiğim sorunları yaşıyor ve nasıl çözeceğini bilmiyorsan, hayatını eskisinden çok daha iyi yaşayan birçok danışanım gibi içsel dönüşüm sisteminden destek alabilirsin.
Her ay sınırlı sayıda kişi ile çalışma yaptığım için başvuru formunu doldurarak rezervasyon yaptırabilirsin.
Çalışmalarımızla ilgili daha fazla bilgi ve danışan yorumları için web sayfamız: goncakubat.com
Mottomuz: “Bakış değişince Akış da Değişir.” (Beliz Gonca Kubat)
Kanalımız: Beliz Gonca Kubat https://www.youtube.com/channel/UCAiVfB1qpW9xfd5kywElo6A
Hesabımız: https://www.instagram.com/hayal.ada/
Web Sayfamız: Goncakubat.com