Hayal Kuramama
Bilinçaltı çalışmalar ve meditasyon yaparken bazı kişilerin en büyük çekincesi “gözümün önüne bir şey gelmiyor, düşünsem de zihnimde canlandıramıyorum”.
Zihinde bir görüntü, bir imaj canlandırmakta güçlük çekmek tıpta “Aphantasia” (zihin körlüğü) olarak geçer. Kimi geçmişe dair bir şeyi zihninde resmedemezken, kimi yerleri, yüzleri hatırlayamaz. Aphantasia’nın tersi olarak da “Hyperphantasia” durumda da kişiler daha önce yaşadıkları olayları son derece ayrıntılı bir şekilde hafızalarında tutuyor ve bu görüntüleri istedikleri zaman çok çabuk detaylarıyla hatırlayabiliyorlar.
Aphantasia beyindeki nöronlar arası iletişim ağının zarar görmesi ile ilgilidir. Toplumun %1-5’i arasında görülebilir. Aphantasia fMRI beyin görüntülemesi ile test edilmektedir. Zihin körü olup olmadığımı kendimce nasıl test edebilirim diye düşünüyorsanız, sevdiğiniz birini veya yemeği gözünüzün önünde canlandırmayı deneyebilirsiniz. Az da olsa bir şeyler zihninizde canlanıyorsa zihin körü değilsiniz demektir. Karanlık bir boşluk görüyorsanız zihin körlüğü yaşıyor olabilirsiniz. Bununla birlikte rüyasını, geçmiş bir anısını görsel olarak hatırlayan aphantasia’ı olan birçok insan da var.
Zihinde canlandırma yapamamak beynin sağ lobu yerine sol lobunu ağırlıklı kullanan kişilerde de sık karşılaşılan bir durum. Beynimizin yaratıcı kısmı olan sağ lobu görsel, işitsel konularla ilgilenir, hayal kurar. Beynimizin mantıksal kısmı sol lobu ise analitik düşünen, sebep-sonuç ilişkisi kuran, matematiksel işlemlerde başarılı olan bölümüdür. Çalışmalarımızda genellikle sayısal, mantıksal işlerle uğraşan danışanlarımız başlarda meditasyon yaparken odaklanamadıklarını söyleseler de, zaman içinde giderek zihinde canlandırdıklarını fark ettiler.
İnsan, yaş aldıkça hayal kurma yeteneğini kaybedermiş derler! Çocukken daha çok hayal kurar insan. Ancak zaman geçtikçe yaşanılan hayal kırıklıkları, suçluluk duyguları, ilham tıkanıklığı, acılar, unutma, bastırma isteği hayal kurmanın önüne set çeker. Hayal kurmak 3.göz çakrası ile de ilgili bir durumdur. Meditasyon, üçüncü gözü açmaya yardım etmek için en etkili yöntemlerdendir.
İnsan güzel hayaller kurduğu gibi, kötü hayaller de kurar. Güzel bir tatil düşlediği gibi, yolda giderken hastalık, kaza resmi de gelebilir zihnine. Anlayışlı, paylaşımların olduğu bir ilişki hayal ettiği gibi, geçmiş yaşadıklarının etkisiyle aldatıldığı, terkedildiği düşüncelerini de resmedebilir.
İnsan geçmişin görüntüsünü zihnine getiremese de, olayı hatırlamasa da; bedeni, yaşadığının duygusunu kaydettiği noktadan hatırlatır. Bugün geçmişte yaşanılanı tetikleyen bir durum o zamanki kayıtları depreştirebilir: Sevgilisi giderken, çocukken annesinden ayrı kaldığında hissettiği kaybetme korkusuna benzer şekilde kalp çarpıntısı, sıkışma, boğulma duygusunu benzer şekilde tetikleyebilir. İş yerinde hakketmediği muameleye maruz kaldığında, boğazının düğümlenmesi, mide ağrısı gibi etkilerle çocukken otoriteye, babasına karşı kendini savunamadığı anların duygularına bası yapabilir. Regresyon duyguların kaynağına giderek, duyguyu dönüştürme yöntemlerinden biriyken, Nlp teknikleri zihindeki görüntülerin değiştirilmesinde oldukça etkilidir. Yani çocukken çok üzüldüğünüz bir duruma, bu yöntemlerle gülümseyerek bakabilirsiniz.
Beyin aktiviteleri incelendiğinde zihnin gerçek ve hayale verdiği tepkilerin aynı olduğu tespit edilmiştir. Hayal kurmanın vücut kimyasını etkilediği de göz önüne alınırsa insan psikolojisinden, sağlığa kadar sayılamayacak kadar çok faydası vardır.
“Sorun üreten zihin, o sorunu çözmekte yetersiz kalır”, bu yüzden zihnin dışına çıkmak kalp gözüyle görmeyi öğrenmek yarar sağlar.
*Gonca Kubat
Geçmişin olumsuzluklarının etkisinden çıkmak ve güzel imajinasyonlarla içindeki potansiyeli açığa çıkartmak için, sana özel çalışmalarla kendini daha iyi hissetmek istersen içsel dönüşüme başvurabilirsin.