Kendini Sev(eme)mek

Bir insan neden kendini sevmez, sevemez? Kendimi seviyorum dese de sevgiyi yaşayamaz? Çeşitli sorunlarla gelen birçok kişide tespit ettiğimiz ana sorunun temelinin kendini sevmemek olduğunu fark ettik. Bunun sebeplerini araştırdık yüzlerce kişide. Eşlerle, eski sevgililerle yaşanılanlardan çıktık, çocukluk kayıtlarına indik. Anne babasının çoğu zaman farkında olmadan yaptıkları sevgiyi hissettirmeyen söz ve davranışlarıyla bağlantı kurdu zihnin kara kutusu. İstenmeden dünyaya getirildiğini de hissediyordu bebek. Çocukken yada daha dünyaya gelmeden sevilmeye değer görmüyorsa kişi kendini, büyüdüğünde de kendini sevmesi kolay olmuyordu. Sevilmek için neden bulamazken, sevilmemek için nedenler buluyordu olumsuzluklara odaklanmış zihin.Çalışmalarımıza önce kendini sevmekle başlıyoruz. Çünkü hakikatte kendini seven kişi, her şeyin üstesinden gelmeyi de bilir. Bir kere kendinizi sevdiğinde dışarıdan gelen bir etkinin sizi üzmesine izin vermezsiniz. Sevdiğiniz birinin üzülmesini ister misiniz? Öyleyse kendinizi niçin üzüyorsunuz, kendinize zulmediyorsunuz?

Kendini sevmek öğrenilebilen bir şeydir. Bir kere kendinizi sevmeyi öğrendiğinizde sorunlarınız için üzülmek, kendinize acımak yerine çözüm arar ve üretir hale gelirsiniz.

Bir danışanımla yaptığımız çalışmada ailesinden sevgi görmek için küçükken hastalanmayı sevdiği duygusu çıktı. “Çünkü ancak o zaman annem bana sevgisini gösteriyordu” diyordu. Şimdi yetişkin biri olduğunda bile kendi kendine hastalık ürettiğini itiraf etti. Etrafınızda yetişkin, yaşlı yada çocuk olsun hasta olmaktan içten içe zevk alan insanlar görürsünüz. İlgi ve sevgi için bazen hastalık üretir bilinçaltı. Bugün yaşadığımız, çoğu zaman anlam veremediğimiz davranışlarımız, duygularımız içimizdeki küçük çocuğun kayıtlarıyla bağlantılı. Terapilerde çocukluğumuzu ziyaret etmemizin nedeni, onun sevilmeye değer olduğunu bilmesini sağlamak.

Çoğu kişi ne kendine ne başkalarına sevdiğini göstermeyi bilmez. Çünkü o da yetiştiği çevrede öğrenmemiştir. Yıllar önce kendi çocuğunu sevmek ayıp olarak karşılanırdı, şimdi bu geçti; bu seferde o kadar fazla ilgiye boğuldu ki çocuklar, büyüdüklerinde kimse beni annem/babam gibi sevmiyor düşüncesiyle sağlıklı ilişkiler kuramaz oldu. Beni seven annem/babam var, onlar benim ihtiyaçlarımı karşılıyor, benim bir şey yapmama gerek yok diyerek çalışmak bile istemez oldular, yada yetersiz gördüler kendilerini -ben yapamam diyerek- hayata karşı hep onu koruyan ebeveynlerinin gölgesinde. Artık dengeyi bulma zamanı: çocuklarınıza kendi sevmeyi öğretin. Çocuklarınızı bir şeyler yaptığı yada yapmadığı için sevilmeye değer olduğunu düşündürmek yerine her zaman sevginin kendisi olduklarını anlatın. Başkalarının çocuklarıyla kıyaslamayın, büyüdüklerinde bile etkileri devam ediyor. Belli kalıplara girerlerse sevileceğini düşünüyor çoğu insan. O nedenle sevmediği işleri yapıyor çoğu kişi daha saygın olacağı, sevileceği düşüncesiyle. O kadar sevsinler ki kendilerini geliştirmeye yönelsinler. Sevdikleri işleri yapsınlar. Mutlu hissettikleri uğraşları olsun.

Herkes görülmek, duyulmak, sevilmek ister. Bunun için normalde yapmayacağı şeyleri yapanların sayısı oldukça fazladır. Sonra istemeden yaptıklarına karşı kendine saygısı azalmaya başlar. Kendine saygısı olmayan biri dışarıdan ne kadar saygı görür? Başkaları tarafından onaylanmak, sevgi görmek için kendi olmaktan çıkanlar özündeki güzelliği göremez, kendine yabancılaşır. Yaptıklarınızı daha çok kendiniz için mi yoksa başkalarından takdir, onay, sevgi almak için mi yapıyorsunuz? Ne kadar kendiniz gibi olduğunuzu hissediyorsunuz?

Kendi gibi olanların sayısı az ki. Oysa ki çeşitliliklerdir insanlığı yükselten. Herkes belli kalıplarda olsa yaşam tek düze ve sıkıcı olmaz mıydı?

Sevgi, içimizde var olandır. Kendin olmaktır. Kimseden çok şey beklememektir. Eşim, çocuklarım, arkadaşlarım beni sevmiyor diyorsanız, önce kendinize dönün. Siz kendinizi ne kadar seviyorsunuz? Sevilmek için kendinizden çok veriyor musunuz? Kendinizi bir kaynak olarak düşünün. Bir kaynak sürekli çevresine akar, kendini beslemezse kurur. Öyleyse önce kaynağı besleyin ki, kaynak kurumasın.

Bir insanın kendisini yeterince sevmesi aynı zamanda değerli olan şeyleri hak ettiği inancını da etkiler.  Kendinizi sevmemeniz, sağlıklı, bolluk ve bereket içinde, sevgi dolu bir hayat yaşamanızın önündeki en büyük engellerden birisidir.

 

*** Gonca Kubat ***

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir