Sadık Hizmetkarınız Bilinçaltınızı Nasıl Yönetirsiniz?
Zihinsel yaşamın yaklaşık %90’ı bilinçaltındadır. Bu güçten yararlanmayı bilmezseniz ya dar sınırlar içinde kalırsınız yada hayatınızdaki bir çok şey için neden bunları yaşıyorum dersiniz.
Bilinçaltınız banka hesabına benzer. Oraya ne atıyorsanız birikir ve çoğalır. Senin düşüncelerini biriktirir ama ne düşündüğünle ilgilenmez, direk talimata göre hesaplara kaydeder. Düşüncen iyi mi kötü mü bunu sorgulamaz. Efendisinin emirlerini yerine getiren sadık bir hizmetkar gibidir.
Bilinçli zihninizde yer alan ve gerçek olarak kabul edilen her düşünce beyin tarafından bilinçaltına gönderilir. Düşünceler buraya kaydolup, yaşadığınız dünyada kendini doğrulayacak şekilde çıkmaya başlar.
- Bilinçaltınız sizinle tartışmaz, söylediklerinizi kabul eder. Ona “Benim yaşım geçti”, “Bunu yapmak imkansız” gibi kayıtları söylerseniz, size o yönde karşılık verir. Bu şekilde düşünerek kendinizi sınırlandırıp, iyiliğinizi engellemiş oluyorsunuz.
- Bilinçaltı kendisine söyleneni emir olarak algılar. Sahibim bunu istiyor der ve ne söylendiyse onu yapar. Eğer hayatımda çözümü zor sorunlar var derseniz bilinçaltınız buna odaklanır ve bu inancınızı doğrulayan durumları çeker.
- Rahatsızlıklarınız hakkında düşünüp konuştukça onları büyütürsünüz. Çünkü korkularınız ve odağınız onları besler. Tabi ki rahatsızlıklarınızın farkında olacaksınız ancak odağınız onların kötüye gideceği yönünde mi yoksa çözümü bulma konusunda mı?
- Arzularınız ve imgeleriniz birbiriyle uyuşmuyorsa kazanan imgeniz olacaktır. 20 cm’lik dar bir yolda yürümeniz istense büyük ihtimalle yürürsünüz. Ancak aynı yolu bir vadiye yapıp, yürümenizi isteseler, yapabilme inancından çok düşme korkusu ağır basacaktır. Baskın olan düşünce veya imge galip gelir.
- Zorlama ters etki yapar. Eğer “iyi hissetmek istiyorum ama başaramıyorum” diyorsanız, buna engel olan, bilinçaltınızı baskı altına almaya çalışmanızdır. Bu niyetler tersiyle sonuçlanır. Çoğunuzun başından geçmiştir. Stresle bir sınava girdiğinizde okuduğunuz soruları normalde bildiğiniz halde cevapların bir türlü aklınıza gelmediğini fark etmişsinizdir. Zihninizi ne kadar zorlasanız da sanki bomboş gibi gelir. Ama sınav salonundan çıkıp serbest bıraktığınızda bildiğiniz tüm cevaplar hayret verici bir şekilde zihninize gelir.
- Cezalandırıldığını sandığın şeyler, bilinçaltındaki düşüncelerin gerçeğe dönüşmesidir. Affetmek demek, önce kendini affetmek demektir. Kendini bağışlamamak seni cehenneme (huzursuzluk ve pişmanlıklara), bağışlamak ise cennete (uyum ve huzura) götürür.
- Bazı düşünceler neden başarılı olmuyor? Kendinize sürekli ben mutluyum deyip, ancak bunun doğru olmadığını düşünüyorsanız veya öyle hissetmiyorsanız; bu söylediğiniz cümleler bir papağan tekrarında kalacaktır. Ve belki de bilinciniz buna inanmadığı için hadi oradan diyerek söylediklerinizin aksini yaşatacaktır. Bilinçaltı, içi boş kelime ve cümleleri değil kalpten inandığınız şeyleri kabul eder.
BİLİNÇALTIYLA SAĞLIKLI İLETİŞİM KURMAK
Bilinçaltıyla bağlantı kurmak ve ona komut göndermek için en etkili yollardan biri gevşeyip, zihni rahatlatmaktır. Zihnin alfa ve teta frekanslarında bütün zorlamalar minimuma iner, bilincin sabotajları geri planda kalarak bilinçaltıyla iletişim kurulur.
- Bilinçaltınızla konuşurken otoriter ve inandırıcı olmaya dikkat edin.
- Telkin bir durumun o şekilde olduğunu söylemek demektir. Her ne kadar bilinciniz bu kolay değil dese de kararlı tavrınızı sürdürürseniz telkinlerin bilinçaltınız tarafından kaydedilmekte olduğunu görürsünüz. Telkinlerde önemli bir nokta; bir şeyin varlığını inkar ederseniz, inkar ettiğinizi kaydetmiş olursunuz, bilinçaltınız olumsuzluk ekinden önce inkar ettiğiniz konuyu duyar. Gergin hissetmeyeceğim demenizle, rahat hissediyorum dediğiniz arasındaki kelime frekansını düşünün.
- Olumsuz kalıpların ve korkuların değişmesi için neler yapılabilir? Öncelikle hayatınızdaki kısır döngüleri tespit edip, korkularınızla yüzleşmemiz önemli. Bu sürecin ardından o güne kadar oluşmuş zihinsel imgelerinizi yeni ve sağlıklı olanlarıyla değiştirmeniz gerekiyor. Bunun için uygulanan özel imgeleme teknikleri var. Bu tekniğin etkin olma nedeni, bilinçaltının görselliğe daha hızlı cevap vermesi.
- Bilinçaltınıza talimat verirken kendinizden emin ve net olun. Bir taksiye bindiğinizde şoföre 10 dakika içinde 4 farklı adres verirseniz, şaşkınlığa düşecek ve büyük olasılıkla sizi bir yere götürmek istemeyecektir. Ya da önüne çıkan ilk yola sapacaktır. Aynı şey bilinçaltınızın çalışma şekli için de geçerlidir.
- Zihninize bir tohum ekiyorsunuz. Onu besleyip büyüttüğünüz ve bozacak bir şey yapmadığınız sürece filizlenip büyüyecektir. Bilinçaltınıza da bir inanç yüklediğinizde acaba olur mu diye sürekli düşünürseniz kuşkularda kalır, ilerleme kaydedemezsiniz. Toprağa bir şey ektiğinizde sürekli kazıp acaba çıkacak mı diye bakar mısınız?
- Düşündüğünüzün mutlu sonla sonuçlandığını gözünüzde canlandırın ve başarının heyecanını hissedin. Hissettiğiniz, imgelediğiniz ve olacağına inandığınız şeyler bilinçaltınıza kaydolacak ve bir gün karşınıza gerçeklik olarak çıkacaktır.
- Kelimelere güç veren, kelimelerin ardında yatan his ve inançlardır.