fbpx

Mutsuzum, Mutlu olmak istiyorum.

Çağımız insanının en büyük sorunu bu; mutsuzluk ve mutlu olma isteği. Ancak şöyle bir açmaz var ki; çoğu insan nasıl mutlu olunacağını da bilmiyor. Zaten, her insanı mutlu eden şeyler de farklı. Önemli olan bunları bulup, hayata koymak.

Peki, Neden mutsuzdur insan?

  • Mutsuzluğun en büyük nedenlerinden biri: mutluluğu dış koşullara bağlamaktır. Para, kariyer, ilişki… Yapılan araştırmalar mutluluğun yaşam koşullarıyla sanıldığı kadar orantılı olmadığını göstermiştir. Mutluluğun dış koşullarla çok da ilgili olmadığını 2018’de yazmış olduğum bir yazımda anlatmıştım. Yazı: http://goncakubat.com/mutsuzluk-dogustan-mi-degistirilebilir-mi/ Yani çok varlıklı, istediklerini elde etmiş olmak mutlu olmak için çok büyük katkı sağlamıyor, % 10 kadar. Bu kadar küçük bir olasılığa bel bağlamak ne derecede mantıklı düşünmek gerek. Mutlu olmayı seçenler mutluluğu oluşturmada etkisi %40 olan bakış açısına odaklanıyor. Sonuçta dış koşulları değiştirmek her zaman elimizde değil. Akıllıca düşünüp dış koşullar yerine iç koşulları gözden geçirmek mutlu olmayı seçmek.
  • Travmaların etkisinden çıkamamak. Hayatta travma yaşamayan insan yoktur. Travmalarıyla kendilerini hayatın kurbanı olarak zannedip mutsuz kalmaya devam edenler, yıllarca içinden çıkamadığı depresyonda kalıp, ağır ilaç tedavileri görebilmektedir. Mutluluğu seçenler ise, duygusal olarak esneklik gösterip, kendini toparlayabilmeyi öğrenir. Bu, kişilerin üzülmediği ve duygusal değişkenlik yaşamadığı anlamına gelmez ki bu da doğaldır. Ancak bu kişiler, travma, hayal kırıklığı, üzüntü gibi duyguları yaşadıktan sonra bu duyguların etkisinde kalmaya devam etmek yerine olayı kabullenerek yaşadıklarına farklı bakış açıları getiririler. Bu durumda mutsuz kalmak ya da mutlu olma yolunda adım atmak da bir seçimdir. 

  • Mutsuzluğa bağımlılık. Suçluluk, değersizlik, öfke gibi duygular yaşanırken beden ona uygun kimyasallar salgılar. Öfke, beyinde belli ödül sistemlerini aktif hale getiren adrenalin salınımına yol açar, stres hormonu kortizol düzeyini azaltır. Bu da zamanla öfke bağımlılığına yol açabiliyor. Öfke kontrol bozukluğu da serotonin (mutluluk) hormonu salgısında sıkıntıya neden oluyor.

Beden hangi duygu ile doluysa beyin de ona göre kimyasallar üretiyor. Uyuşturucu, alkol, sigara bağımlılığı gibi uzun süre maruz kalınan duygulara da bağımlılık oluşuyor. Bir duyguyu yaşamaya alışınca hücreler de bağımlı hale geliyor. Bunlar olmayınca yoksunluk hissediliyor. Değersizlik, suçluluk duygusu yoğun biri değer gördüğünde bunu alamıyor ve bir şekilde alışık olduğu duygu ve kimyasalı çıkartıyor. Küçük bir konuyu büyütüp sorun haline getiriyor. İlişkilerde kendini sabote ettiren durumlara geliniyor.

Uzun süreli mutsuzluktan çıkmak gerçek bir çaba gerektiriyor. Bir bağımlığı bırakmak gibi farkındalık, kararlı olmak ve düşüncelerini yönetmeyi öğrenmek önemli.

  • Mutsuz insanlar hayatta şikayet edecek konular bulurlar ve ellerinde olmayan konular için kendini kurban gibi hisseder. Mutlu insanlar hayatta elinden geleni yaptıktan sonra bazı şeylerin de öyle olmasını kabul ederek, bunda da bir hayır görür ve şükredecek şeyler bulurlar. Sonuçta hayatta çok az şeyi kontrol edebiliriz. Olaylara anlam yükleyen zihindir ve bu anlamı değiştirebiliriz.

  • İnsan mutlu olmayı bekler. Oysa beklentilerin çoğu hayal kırıklığıdır. İşyerimde terfi alayım, emekli olayım, sevdiğim benimle olsun, sağlıklı olayım… Gerçekleşmezse üzüntü, gerçekleşirse kısa bir sonra o durumu da normalleştirme başlar.

 

  • Hareketsiz kalmak. Depresyonda olan kişiler genellikle evden çıkmak, sosyalleşmek istemezler. Zaman zaman herkesin içine döndüğü ve bu şekilde iyileştiği dönemler olur. Ancak, bunu uzun zaman yapmak yapısı gereği hareket ederek endorfin salgılayan ve sosyal bir varlık olan insanın yapısını bozar. Mutlu olmayı seçenler ise kapanma döngülerini tamamladıktan sonra yeniden hayata karışmayı bilir.

  • Kendini sevmemek. Çocuklukta yaşanan yoğun duygular, eski ilişkilerin etkisinde kalmak mutsuz hissettirebilir. Geçmişte sevildiğimizi hissetmemiş, değer görmemiş olabiliriz. Değerini bilmeyen insan; hayatını, kendini değersizce harcar. Mutsuzluğun gerçek nedeni başkaları tarafından sevilmemek değil, kendi öz değerini görmemek ve kendini gerçekte sevmemektir. Bizler sevdiğimiz insanların mutlu olmalarını isteriz. Kendini yeterince seven insan da kendini mutlu etmenin yollarını araştırır. Kendini, duygularını anlayıp, kabul ederek, zamanı geldiğinde dönüştürmeyi öğrenir. Gerektiğinde yardım ister.

  • Dengeli yaşayamamak. Günümüzde bazı öğretiler sürekli mutlu olmak gerekiyormuş gibi bir algı oluşturuyor. Ancak böyle bir şey teknik olarak pek mümkün değil. İnsan duygusal bir varlıktır. Duyguları yok saymak, bastırmak, görmezden gelmek mutluluğu da yüzeysel kılar. Hayatta haz olduğu gibi acı, kahkaha olduğu gibi gözyaşı, neşe olduğu gibi üzüntü de vardır. Yaşam akışı zıtlıklarla olur karanlık ile aydınlık gibi. Her duygunun da bir döngüsü vardır. Eğer o döngünün yaşanmasına izin verilmezse kendini başka rahatsızlıklarla çıkartır. En güzel gülenler, gerçekten ağlamışlardır. Mutluluğu seçenler duygularını tanıyanlar ve onları dengeli yaşamayı bilenlerdir.

 

Aslında biz kavramları da kendimize göre tanımlıyoruz. Mutlu olmak her şeyin yolunda gitmesi demek değildir. Mutlu insanlar da hayatında iniş çıkışlar yaşar, üzülür, içine kapanır… Tüm duygular yerine göre gereklidir. Mutlu olmak bir duygudan öte hâldir. İnsan da hâlden hâle geçer.

İbn-i Sina’ya göre mutluluğa akıl ile erişilir. İnsanı insan yapan aklın gücünü, kabiliyetini, düşünme becerisini kullanıp hayata geçirdiği iradi fiilleridir. Kimin ayırt etmesi, düşünebilmesi daha üstün ve seçimleri daha doğruysa bu düşünceler daha doğru bir eyleme götüreceğinden dolayı o kişi daha mutlu olduğunu öne sürmektedir. Freud’a göre ise; “İnsan bir şeyden haz alabilmesi için o şeyin yokluğunu, ızdırabını tatmaya muhtaçtır. Ama istenen ele geçti mi verdiği haz yok olur. Yani uzun süre mutlu bir halde  kalmak imkansız” der. Maslow’a göre mutluluk; insanın hedeflediği gereksinimlerini karşılayarak kendini gerçekleştirmesi ile tepe noktaya ulaşan bir duygudur.

Dış koşulların mutlulukla ilgisinin çok az olmasının sebebi mutluluğun aslında kontrolünüz altında olmasıdır. Mutluluk; düşünce, alışkanlıklar, eylemler ve hayata bakışla ilgilidir.

*Gonca Kubat

 

Mutsuzluktan çıkmak için goncakubat.com da içsel dönüşüm sistemini inceleyebilir, sana özel uygulamalarla ilgili detaylı bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsin.

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir