Mutsuzluk Doğuştan mı? Değiştirilebilir mi?

Mutluluk çağlar boyu üzerinde en çok araştırma yapılan konulardan biri. Kimileri mutlu bir hayat yaşarken, kimileri neden mutsuzluktan ölmek üzere hisseder?

Mutluluk üzerine uzun yıllar bir çok uzmanın yaptığı çalışmalar, genetik faktörlerin %40-50 civarında etkili olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Atalardan miras alınan kayıtlar mutluluğunuzda yüksek bir paya sahip.

İnsanlar belirli bir mutluluk düzeyinde doğuyor. Kişiler başlarına gelen olaylar sonucunda doğuştan gelen mutluluk yada mutsuzluğun ağır bastığı noktaya geri döner. Doğuştan yüksek mutluluk düzeyine sahip olanlardansanız mutlu hissetmek için çok da bir şey yapmanıza gerek kalmayacaktır. Mutsuz olmaya eğilimli kişilerinse bu durumu değiştirmek için biraz daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor. O nedenle çevrenize bakıp “Ya, herkes mutlu, ben mutlu hissetmek için terapiler alıyor, uygulamalar yapıyor, çaba göstermek zorunda hissediyorum” diyebilirsiniz.

Başınıza sevindiren yada üzen bir olay gelebilir. Bir travma yaşayabilir yada çok istediğiniz bir şeye sahip olabilirsiniz. Bunlar sonucunda, çok mutlu olabilir yada büyük acılar yaşayabilirsiniz. Ancak yine de bir süre sonra eski mutluluk düzeyinize dönersiniz.

Mutluluğun sadece %10’luk bölümünü ise içinde bulunulan durumlar oluşturuyor. Yani çok param, iyi bir statüm olsa mutlu olurum, diye düşünüyorsanız çok ufak bir ihtimale bel bağlıyorsunuz demektir. Araştırmalara göre, sağlık, gençlik, maddi kazanç gibi geçici durumlar mutlu olma halini yalnızca %10 gibi bir düzeyde etkiliyor. Bunun yanı sıra mutluluğu dışsal faktörlere bağlayan kişiler daha depresif ve daha az tatminkarlar.

Mutluluğun geriye kalan %40’lık bölümü de oluşturan bakış açısıdır. Dünyaya gelinen koşullar ne olursa olsun, maddi zorluklar, özel hayattaki sıkıntılar, aldatılma ve tüm travmalara rağmen insanlar daha iyi hissetmek yönünde bir seçim yapabilir. Bilinç ve bilinçaltında kendisini engelleyen, mutsuzluğa mahkum olduğunu düşündürten kalıpları değiştiren kişilerin hayata bakışı ve algılayışı da değiştiğinden daha yüksek bir mutluluk düzeyine sahip olabildikleri görülmektedir.

Yaşadıklarınıza bakarsanız atalarınızla aranızda yoğun bağlar olduğunu hissedersiniz. Çok kızdığınız anneniz/babanızın davranışlarını sergilerken bulabilirsiniz kendinizi. Çocuklarıma böyle davranmayacağım, diyerek aynısını yapanlar hiç de az sayılmaz. Kendisinde değişimler başlatan kişilerin çevresiyle ilişkilerinin de güzelleşmeye başladığını gözlemledik. Annesiyle büyük sorunlar yaşayan danışanım, yaptığı çalışmalarla şimdi onunla daha iyi bir ilişki içinde. Üstelik, kendisindeki düzelme çocuğunu da etkiledi; huysuz dediği oğlunun daha sakin olduğunu söylüyor. (Ebeveynlerimiz, atalarımız hayatta olmasalar bile çoğunlukla anlaşılmayı bekler.)

Çalıştığımız kişiler arasında mutsuz bir ortamda dünyada gelen, ama kendisinde farkındalık oluşturarak artık daha iyi hissetmek istediğini söyleyen yüzlerce kişi ile çalıştık. Sonuç; beklentilerin ötesindeydi. Aileden ve çevreden gelen ne kadar olumsuz etki olursa olsun bu kişilerin acılarını akıttıktan sonra, hayata bakışının değişip, eskisinden çok daha mutlu olabildiklerini gördük. Düşünce ve duyguları olumlu hissettirecek şekilde değiştirdikçe, keyif alınan aktiviteler yapıldıkça beyindeki mutluluktan sorumlu “dopamin” kimyasalının salınımını artar.

Sonuç olarak; mutluluk öğrenilebilen bir duygudur. Mutlu yada mutsuz genlerle dünyaya gelmiş olsanız bile bakış açınızla aksi yönde hissedebilirsiniz.

Sizler yapacağınız çalışmalarla kendinizi iyi hissederken, atalarınızı ve sizden sonraki kuşakları da şifalandırabilirsiniz.

Mutluluk da mutsuzluk da bulaşıcıdır. Çevrenize ne bulaştırmak istersiniz?

 

Mutsuzluktan kurtulmak, mutlu olmaya giden yolda adımlar atmak istiyorsanız şimdi başvurabilirsiniz.

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

     

     

    *Gonca Kubat

     

     

     

     

    Trackbacks & Pings

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir