Sorunların; Seninle Başlar, Seninle Biter.

*İlişki sorunların, korkuların, kaygıların; çocukluğundan bu yana yaşamışlıklarından, kendine yüklediklerinden, zihnindekileri gerçekliğine yansıttıklarından kaynaklanıyor.

*Bolluk bereketle ilgili sıkıntıların; senin inandıklarınla, dışarıdan duyduklarınla, kendine kodladıklarınla bağlantılı.

*Başarısızlıkların; kendine olan güvensizliklerinden, gereken adımları atmadığından, yapamadıklarına tolerans göstermeyip, tekrar denemediğinden oluyor.

*Ertelemelerin; içindeki asi çocuktan, motivasyon eksikliğinden, mükemmeliyetçilik takıntılarından.

*Kilo problemlerin; hapsettiğin duyguların, biriktirdiğin öfkelerin, kendine göstermediğin değerin, içinde barışmadığın tarafların, korunma ve güçlü görünme ihtiyacından…

*Mutsuzluk ve huzursuzlukların; geçmişin etkisini aşamaman, anda kalamamandan, içindeki çocuğu duymadığından, kendini ötelediğinden oluyor.

*Uğradığın haksızlıklar; çoğu zaman kendi hakkına girmen, haddini bilmemen yüzünden.

*Yersiz öfkelerin; içinde bastırdığın, görmezden geldiğin duygularının seslerini yükseltmesinden geliyor.

Belki bir şeyleri gereğinden fazla yük edindin kendine. Birilerinin kurtarıcısı olmaya soyundun. Annene, babana, kardeşine, eşine ebeveynlik yapmaya kalktın. Aslında, haddini aştın. Başkalarının özgür iradesine, kaderine, seçimlerine saygı duymayarak; içinde bir nevi ‘Ben onlar için daha iyisini bilirim’ kibrine girdin. Yaptıklarına karşılık nankörlük gördüğünü, haksızlığa uğradığını düşünüyorsan; aslında sistem tarafından haddin bildirilmiş olabilir. Başkalarından önce, kendinden sorumlusun. İnsanların kaderine ve seçimlerine saygı duymayarak, kendi hakkına girerek yaptıklarının, haksızlık olarak yansımasını fark et.

Sorununun kaynağını bulman ve dönüştürmen için, önce kendini bilmen gerekiyor.

Çalışmalarımızda; ilişki, para konusunda sınırlayıcı inançları bulup dönüştürürken, aslında insanın farkında olmadan kendine koyduğu sınırları olduğunu fark ediyoruz.

Hissettiğin bazı duygular, içinden gelen sesler; sana ait olmayabilir. Annenden, babandan, yetiştiğin toplumdan gelen tesirlerden etkilenmiş olabilirsin. Bunlara da uyanmayı seçmek de, senin idrakinde.

Kimi zaman, anne/baba/ataların korkularını taşırız içimizde. İlişkiye, parasız kalmaya, geleceğe dair korkular… Bu korkuların bize ait olmadığını, bu duyguları içimizde taşıdıkça; gerçekliğimize yansıdığını fark etmek, bize çocukken kodlananlar olduğuna, kendimize yüklediğimiz inançlar olduğuna uyanmak bile değişim için yepyeni pencereler açar.

Seanslarımızdan birinde “Her şey için artık çok geç” düşüncesini gördüğümüzde; bu duygunun aslında anneye ait olduğunu fark ettik. Anne, kızına bu telkini vermişti. Annenin niyeti kendince iyiydi, kızının bir arayışa girmeden, elindekini değerlendirmesini istiyordu. Bu şekilde bir telkin, bazen küçük bir çocukken, bazen de yetişkin bireyken verilse de; değişim her şartta mümkün. Hayattaysak ve nefes alıyorsak; yaşadığımız duygu halinden çıkma şansımız her zaman vardır. Her ne yaşıyorsak yaşayalım, kaç yaşına gelirsek gelelim; hayatta her an bambaşka olasılıklar açılabilir. Yeter ki, tek bir olasılığa saplanıp kalmayalım.

Hayatta kendini tatmin olmuş ve mutlu hissetmiyorsan; içindeki çocukla bağlantıyı koparmışsın demektir. İçindeki çocuk, bugün karşına çıksa sana neler söylerdi? Neleri yapmanı, ya da neleri bırakmanı isterdi?

Sorununa işaret eden; farklı suretlerde görünen benliklerin. Eğer çevren tarafından onaylanmadığını düşünüyorsan, içinde kendine dair hissettiğin yetersizlikleri dışında görüyorsun. Suçlu hissediyor ve dışlanıyorsan; kendine kızan benliklerin, dışarıda başka suretlerde karşına çıkarak, içindeki duyguları sana yansıtıyor. Korkuların, artık özgürleş diye; değişik kişi ve olaylarla dürtüyor. Hayata, sisteme, kendine karşı hangi duyguları hissediyorsan; karşında onlar maddeleşiyor.

Aşırı uca gittiğin noktalarda da; dengeni bulman için, karşıtlarınla karşılaşıyorsun. Çok vericiysen çok almak isteyenle, aşırı maneviyata düşmüşsen maddiyatçı durumlarla, aceleciysen sabretmen gereken olaylarla yolun kesişiyor.

Sorunlarının, kaynağı büyük oranda zihninden gelirken, çözümü yüksek oranda kalbinden gelir.

Sen inanmadıkça, dışarıdan gelen bir etki senin hayata bakışını değiştiremez. Mutsuzluk öğrenilmiştir, mutluluk da öğrenilebilir.

Her şeyin enerji, frekans okyanusu olduğunu anlayan; değişime kendinden başlar.

*Beliz Gonca Kubat

Sorunlarından özgürleşerek ve içindeki gücü harekete geçirip,  sana özel çözüm yollarını nasıl bulabileceğin konusunda rehberlik almak için; bu ayın kontenjanı dolmadan hemen Şimdi Başvur!

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

        Web Sayfamız: Goncakubat.com

    Mottomuz: “Bakış değişince Akış da Değişir.” (Beliz Gonca Kubat)

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir