Karşımıza çıkanlar bize ne anlatıyor olabilir…

Hayatınızdaki kişilerin karşınıza çıkmasının nedenleri vardır. Bazen bir şeyi fark etmenizi sağlar, bazen bir şey öğretir. Hoşunuza gitmeyen şeyler de kendinizde geliştirmeniz gereken yönü gösterir.

. Eğer ilişkilerinizde benzer davranışlara maruz kalıyorsanız, içinizde dönüp bakmanız gereken bir şey var. Bunun cevabı sizde, bilinçaltınızda. Bu, geçmişte ailenizle yaşadığınız ilişkilere de benzeyebilir, değiştirmeniz gereken bir özelliğinizin farkında olmanız için bir işaret de olabilir. Hem cinsleriyle rekabet yaşayan birinin duygusuna indiğimizde kardeşiyle yaşadığı rekabet çıktı karşımıza. Çocukken hissettiği o yarışı şimdi arkadaşlarıyla yaşıyordu istemese de. Karşı taraftan saygı görmeyen bir danışanımla çalıştığımızda kendine yeteri kadar saygı göstermemiş olduğunu fark ettik. Evli birine neden aşık olduğunu anlamayan bir başkasında yargılama enerjisini gördük. Geçmişte “Bir insan nasıl olur da evli birine aşık olur, bu nasıl bir kadındır” diye bir yargıda bulunmuştu. Birini yargılamak bilinçaltınıza onun tohumlarını ekmek demekti. Çünkü bilinçaltı başkasına söylediğinizi de kendine alır. Yargılamak aslında onun enerjisini kendinize çekmek demekti. Bunu yaşamadan da ölmüyordu insan.

. Bilinçaltınızda layık olduğunuzu düşündüğünüzü yaşıyorsunuz. Gelen bir vaka; tam istediği gibi biriyle tanışmıştı. Her şey çok güzel başlamıştı. Ama zamanla o kişi kendisinden uzaklaşmaya başlamıştı. Bunun nedenini araştırdığımızda karşısındakini kendisinden çok yukarılarda görüyor ve onun kendisinde ne bulduğunu anlamıyordu. Bilinçli zihniyle o kişiyle olmayı çok istese de bilinçaltında o kişiyi hakketmediğini düşünüyordu.

. İlişkide fark edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de ego savaşına dönüşmemesi. Bazen hırs yapılarak kazanma çabaları aksiyle sonuçlanır.

. Yaşam düşünceleri takip eder. Eşinin aldattığını söyleyen bir kadınla çalışmıştım. Kadının itirafı şaşırtıcıydı: “Gonca hanım, işin aslı ben eşimin bana musallat olmasından öyle sıkılmıştım ki, tam şu an hayatına giren bir kadına benzer birini kiralasak da kurtulsam diye düşünmüştüm. O kadın da aynı tasarladığım gibi sarışın kısa saçlı uzun boyluydu.” Bizler gün içinde yararımıza yada zararımıza o kadar çok şey düşünürüz ki, çoğu zaman bunun bize ne getireceğini tahmin etmeyiz.. Dikkatimi çeken vakalardan biri de insanların korktuğu şeyleri tekrar tekrar yaşıyor olması. Tecavüze uğradığını söyleyen kişiler bunu hayatının farklı dönemlerinde farklı kişilerde de yaşamaktaydı. İnsanda manyetik bir enerji var. Düşündüğü, korktuğu şey aura olarak manyetik alanda yerini alır. Belli bir süre sonra içerideki duygu dışarıdan da hissedilir hale gelir. Sürekli para kaybetmekten korkan insanların bir şekilde paralarının gitmesi hayata yaydıkları enerji ile ilgilidir. Yada terk edilme kaygıları yaşayan birinin bir şekilde terk ediliyor olması. Peki bundan nasıl kurtulunur diyebilirsiniz. Gerektiğinde destek alarak. Duyguların içinden geçerek. Korku ve kaygılardan özgürleşip, kurban psikolojisinden çıkarak.

. Çekim yasasını bilirsiniz. Bu hangi frekanstaysanız onu kendinize çekeceğinizi anlatır. Güzel/yakışıklı, bilgili, sosyal, zengin, kültürlü olabilirsiniz. Ama özünüzdeki sevgi frekansını açmamışsanız sevgiyi kendinize çekmek isteseniz de onu hissedemezsiniz. İçinizdeki “acaba” lar kendini gerçekleştiren kehanet şeklinde gerçekte de çıkmaya başlar. (Acaba param için mi, gençliğim güzelliğim için mi, birini kıskandırmak, oynamak için mi benimle birlikte?..) Bizler düşündükçe hisseder, hissettikçe bunu enerjimize yansıtır ve istemeden de olsa beklediğimizi kendimize çekeriz.

. En zorlu ve acı veren kişiler bizim öğretmenlerimizdir. İçimizdeki gölge yönümüzü fark etmemizi sağlar. Bize aynalık ederek görmemiz gerekeni yansıtırlar. Tüm ilişkiler esasında kendimizle olan ilişkimizdir. Potansiyelimizi kullanmıyorsak bunu fark etmemiz için bizi zorlayan kişi ve olaylara denk geliriz. “Hayır” diyemeyen biriysek demediğimiz hayır bizim başımızı ağrıtır. Kendimize güvenmiyorsak, güvensizlik yaşatan deneyimleri çekeriz kendimize; ta ki, önce kendimize güvenmeyi öğrenene dek.

İstediği bir işte çalışıyordu. Her şey başlangıçta gayet güzeldi. Ama bir zaman sonra ne yapsa patronunu memnun edemiyordu. Bir şeyler için çabalıyor, ama karşılığında sert direktifler görüyordu. İşe ve paraya ihtiyacı olduğundan dayanması gerektiğini düşünüyordu. Bu ilişki onun babasıyla yaşadığı ilişkiye benziyordu. Bilinçaltındaki duygu; onaylanma ihtiyacıydı. Yıllar sonra yine o küçük çocuk gibi onaylanma ve takdir beklediği için kendisine bu şekilde davranılmasına izin vermişti. Çocukken babası tarafından ilgi ve sevgi almak için onun istediği gibi bir çocuk olmaya çabalıyor, olmayınca da asker kökenli babasının cezalarına maruz kalıyordu. Şimdiki patronu asker değildi ama hissettiği duygular aynıydı. Özsaygı ve kendine güven üzerine odaklanması gerektiğini fark etti. Şimdi patronuyla daha özgüvenli ve saygılı bir ilişki yaşıyor.  Benzer duyguları yaşatan olaylar karşınıza çıkıyorsa o duyguyla başa çıkmayı öğrenene dek döngü tekrarlar. Bu hayatın sizi bir üst frekansa geçirme şeklidir.

. “Zıt kutuplar birbirini çeker” deyişini bilirsiniz. Herkes aynı şekilde düşünseydi, gelişme, ilerleme olmazdı. İnsanın bilinmeyene zaafı vardır. Kendi gibi biriyle bilindik şeyler yaşamak yerine öğrenmeyi keşfetmeyi seçebilir. İçine kapanık birinin sosyal biriyle olmak istemesi görülen bir durumdur. Karşınızdaki insan hayata farklı bakmanızı sağlar. Anlaşmak için birbirini dengeleyebilmek önemli.

 

. İnsan zihni düşünürken yaydığı titreşimlerle hem yayıncı hem alıcı istasyona benzer. İnsandan çıkan düşünceleri radyo dalgalarının yayını gibi düşünürsek hangi duygu ve inançlarla doluysa ona göre kişileri ve olayları kendisine çeker. Çünkü insan diğer insanların zihinlerinden çıkan düşünce titreşimlerini alma yeteneğine haizdir.

. Eş zamanlılıkları fark edin. Düşündüğünüz bir konuyla ilgili yanınızda geçen konuşmadaki mesajı alın. Karşınıza çıkan bir nesne bile bir mesajdır aslında. Rüyalarınız, hisleriniz,

. Başkalarında sevdiğiniz bir güzellik görmeniz, aynısına sizin de sahip olduğunuzu hatırlatır. (Kendinizde olmayan bir şeyi göremezsiniz, sevdiğiniz yada sevmediğiniz)

#Goncakubat

 

Hayata dair kendinizin farkında olarak, duygulara takılı kalmadan yol almak için başvuru formunu doldurabilirsiniz.

    Adınız, Soyadınız

    Telefon Numaranız (Başına 0 koyarak ve boşluk bırakmadan girin)

    E-posta Adresiniz

    Doğum Yılınız

    Yaşadığınız Şehir

    Probleminizden kısaca bahsedin

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir