Olumlamalar Neden Etki Etmiyor?
“Hayatımın değişmesi için olumlamalar yapıyorum ama olmuyor” diyenlerden misiniz? Olumlamaların beklediğiniz etkiyi göstermemesi için birçok etken var.
- Olumlamaları tohum olarak düşünün. Ekilen her tohum filiz vermeyeceği gibi her olumlama da gerçekleşmez. Tohum ekerken toprağa bakarsınız, filizlendireceğiniz tohuma uygun mu, yabani otlar var mı? Yaptığınız olumlama da sizin düşünce yapınıza uygun mu? Zihinde de olumsuz düşünceler çoğunluktayken olumlu düşünceler büyümez. Ektiğiniz tohuma suyunu verir, bakımını yapar, inanç ve sabırla çıkmasını beklersiniz. Olumlamalar da benzer şekilde bilinçaltınızda kök salar ve büyür.
Bir kişi olumlama yaparken midesinin bulandığını söylemişti. Olumlama yaparken derinlerde onu kabul etmeyen bir duygu varsa, o bulunup çözülmeden ne kadar olumlu düşünülmeye çalışılsa da etki etmeyeceği gibi aksi bir dirençle de karşılaşma olasılığı vardır.
- Cümleler olumlu mu? Kilo vermek isteyen biri “Ben her gün zayıflıyorum.” şeklinde olumlama yaparsa şöyle bir risk var. Bilinçaltı “zayıflık” kelimesini irade zayıflığı olarak algılayabilir.
Her kelimenin bir frekansı olduğundan olumlama yaparken kelime seçiminde titizlik gerekir. “Ben kilo veriyorum” derken bile bilinçaltınız kiloya odaklanıp ve o kiloyu tutmaya devam edebilir. Onun yerine “Sağlıkla ideal bedene ulaşıyorum” içeriğinde, kendi tarzınızda kelime ve cümleler kullanabilirsiniz.
Çoğu kilo sorunu bir duygu ile de bağlantılıdır. Tek başına olumlama ile kilo veremeyenler bu duyguyu çözdükten sonra olumlamaların etkisini daha net hissederler. Her türlü diyeti deneyen, olumlamalar yapan bir danışanım bir gram dahi veremediğinden yakınıyordu. Onunla yaptığımız regresyon seansında anne, baba, eş ve kaynanayla yaşanan değersizlik duygusunu boşaltınca kilo vermeye başladı. “Eskiden kaynanama gidince midem kazınır, hep bir şeyler yemek isterdim, ayrıca bir şişkinlik oluşurdu. Şimdi oradaki yeme isteğim gittiği gibi şişkinlik de oluşmadı” diyerek gelişmeleri aktarmıştı.
Ben de üniversiteyi şehir dışında okurken kilo almaya başlamıştım. Geceleri sıkıntıdan bir şeyler yiyor ve kilo almaya başladığımı düşünüyordum. O zamanlar kendime bir kodlama yaptım. “Ne kadar yersem yiyeyim, 2-3 kg eksiğim olsun ki istediğim zaman istediğim kadar yiyebileyim”, bu olumlama da bana yıllar sonra istediğim halde o 2-3 kiloyu alamamak olarak dönmüştü. Sonra olumlamamı yeniden düzenledim 😉
- Dönüşüm şimdiki zamanda oluşmaya başlar. Cümlelerinizi kurarken gelecek zaman kipini kullanmak bilinçaltınızda olayı hep geleceğe öteletir. “Ben iyi olunca işimi değiştireceğim”, bu telkin hem bir şarta bağlıyor kişiyi (iyi olunca) hem de gelecek zaman kipinde (değiştireceğim).
Telkinlerin net, kişi tarafından kabul edilebilir, şimdiki yada geniş zamanda kullanılması gerekir. “Her geçen gün daha iyi oluyorum/olmaktayım. İşimi değiştirmeye hazırım/ İstediğim işi yapabilme potansiyeline sahibim”… tarzında size uygun bir olumlama yapabilirsiniz.
- Telkinlerde ters etki kuralına dikkat! Bir şeyi iradenizle zorla oldurmaya çalışırsanız başarıya ulaşma ihtimali o kadar azalır. Örneğin bir şeyi hatırlamaya çalıştığınızda yada uykuya dalmak için çabaladığınızda başarmanız güçleşir. Aslında irade ve hayal gücü çatıştığında, hayal gücü galip gelir. Telkinlerinizde irade gücündense hayal gücünüze yoğunlaşın. Mesela elinizdeki bir acınızı hafifletmek istediğinizde “elimin acısının geçmesini istiyorum” diye düşünmeniz ters etki yapacaktır. Onun yerine duyularınızı harekete geçiren imgelemeye dayalı bir telkin kullanabilirsiniz. “Elini güzel bir derede akan soğuk suya soktuğunu hayal et. Bunu zihninde canlandırdığın an elinde hoş, hafiflemiş, uyuşmuş bir his oluştuğunu fark edeceksin. Sanki, eline şifalı bir su dokunuyor ve onu rahatlatıyor gibi hissediyorsun”.
- Olumlama yaparken bilinçten bilinçaltına geçirmek önemli. Zihnin beta frekansındayken yapılan bir olumlamadansa alfa yada theta frekansında yapılan olumlamalar daha etkilidir.
Olumlu düşünüyorum yine de olmuyor diyorsanız, duygularınıza ve bilinçaltınızda olanlara bakın. Bir danışanım eşiyle mutlu olmak ve para konusunda rahat yaşamak isteğiyle gelmişti. Trans esnasında “eşimi istemiyorum, para sorunların kaynağı, paradan ediyorum” gibi duygular çıktığını gördük. Bilinç ve bilinçaltı zıtlaşırsa kazanan bilinçaltı olur.
Zihnimiz olumlu duygu ve düşüncelerle barış ve ahenk içindeyse, pozitif sonuçları kendine çeker.
- Bilinçaltı tekrarları dikkate alır. Olumlu duygu ve düşünceler sürekli alışkanlık haline gelmediği müddetçe beklenen etkiyi göstermez. Haftanın 6 günü sağlığa dair pek bir şey yapmayıp, haftada 1 gün sağlıklı beslenip, spor yaparak sağlıklı olmaya çalışmaya benzer, arada yapılan olumlamalardan etki beklemek.
Düşüncenin değişimi için ortalama 21 gün gerekirken, bir davranışın kalıcı hale gelmesi için ortalama 40 gün gerekir. Bu değiştirilmek istenilen davranışa göre daha uzun süreler de gerekebilir. Tabi ki, daha hızlı değişim de inanç ve kararlılıkla mümkündür.
- Olumlama yada telkin bir şeyin olduğunu papağan gibi tekrarlamaktan öte bir kavramdır. “Ben mutluyum, değerliyim, hakkediyorum” vb. şeyler söyleyip ancak içinizden bunu kabul edemiyorsanız bunları yaşamınıza geçiremezsiniz. Bilinçaltı boş kelime ve cümleleri değil kalpten inandığınız şeyleri kabul eder. Kelimelere güç veren, kelimelerin ardında yatan duygu ve inançlardır.
- Olumlama yapılan konunun gerçekliğine inanamamak da olumlamayı yetersiz kılar. Kendinizi olmak istediğiniz konumda imgeleyemiyor, yada içinizden “olmaz ki” diye sesler yükseliyorsa bu durumda olumlama beklediğiniz etkiyi göstermez.
Korktuğunuz, istemediğiniz şeylerin başınıza gelme nedeni zihninizde canlandırdığınız resimlerdir. (Hastalanacağım, kaybedeceğim, yine üzüleceğim, kilo yapacak, yalnızım vb.)
Olumlama yaparken zihinde canlandırmak etkiyi hızlandırır. Zihin tarafından inanılan bir düşüncenin kendini gerçekleştirme eğilimi vardır. Beyin ve sinir sistemi zihinsel görüntülere göre tepki gösterir.
- “Bir deneyeyim bakalım olacak mı?” hissi olumlamaya şüphe koyar. Şüphenin olduğu yerde güven kaybolur. Güvenmediğiniz bir şeye inanmazsınız.
Güven frekansına uyumlanmak için gerçekleşmesini beklediğimiz güzelliklere şükran hissini duyalım. Dileğimize gerçekleştiği için şimdiden teşekkür edelim. Olmuş sevincini yaşayıp, hissedelim.
- Olumlamalar dinlenir, söylenilir, ancak o konuda harekete geçilmezse sadece sözde kalır. “Kendime güvenim artıyor” denilir ve kendine güvendiğini hissettirecek hiçbir şey yapılmazsa kişi kendine inanmaz. Hedefe ulaştıran düşünce değil harekettir. Sadece söz değil icraat da gerekir.
*** Gonca Kubat ***